PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gürsel Tekin İlk Seçimde AK Parti Milletvekili Olur…
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Gürsel Tekin İlk Seçimde AK Parti Milletvekili Olur…

4 Şubat 2009 tarihli yazımda, Mehmet Sevigen eksenli siyasetin özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu sıkıntıya götürecek bir süreç olduğunu yazmış ve şunu eklemiştim; Kılıçdaroğlu Mehmet Sevigen’e “Lütfen yanıma gelme” dediğini ifade etmiştim.

Hızlı gelişmeler yaşandı.

Üst üste ve tuhaf gelişmeler.

CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin listelerdeki oynamayı gerekçe göstererek önce istifa etti, daha sonra istifasını geri çekti.

Mehmet Sevigen’le ilgili ciddi ve belgeli iddialar ortaya çıktı.

Gürsel Tekin’den başlayalım;

Listelerden dolayı istifa tehdidi yapması siyaseten kendisini bağlayan yanlış bir karardı.

Sıkıştığı anda kaçan, koltuk için çarpışan bir profil çizdi.

Oysa, her şey ne kadar da güzel başlamıştı.

Takıye bile olsa CHP’yi statükocu bir alandan halka yakın bir çizgiye getirmeyi denemişti.

Yüzü ve ses tonu oldukça halk kokuyordu.

Ama buraya kadarmış.

Gürsel Tekin’in CHP’de geleceği zor artık.

İlk uygun zamanda AK Parti’ye geçeceğinden şüphem yok.

Daha da netleştireyim;

Gürsel Tekin ilk genel seçimlerde AK Parti’den TBMM’ye girer.

Baykal, Tekin olmayan davranışları asla unutmaz, unutmayacağını da Gürsel Bey iyi bilir.

Gelelim Mehmet Sevigen’e…

Sayesinde Türk siyaseti “Az etikdışı” gibi ucube bir kavramla tanıştı.

Diyelim ki doğru…

Muhalefette iken “Az etikdışı” işler yapan bir siyasetçi iktidar olsa ne yapardı acaba?

Var mı bu sorunun cevabı?

Yok…

Baykal neden Sevigen’i koruyor?

Zor bir soru…

Belki de çok kolay…

Bu sorunun pin kodu aslında çok açık…

Bilirsiniz;

Nesneler gözünüze çok yaklaştığında göremezsiniz!

Birkaç satırda Kılıçdaroğlu ile ilgili yazmak istiyorum..

Sevigen olayında CHP’li Topuz’la birlikte sağlam durdu.

Biraz cılız da olsa Kemal Kılıçdaroğlu Sevigen’e “İstifa et” mealinde tepki verdi.

Kılıçdaroğlu’nu siyasette var eden tek unsur yolsuzluklara karşı duruşu.

Kılıçdaroğlu sağ’dan gelecek yolsuzluklara, sol’dan gelenler kadar duyarlı olmaya devam etmezse, siyasette var olma nedenini ortadan kaldırır.

Dikkatinizi çekiyor mu bilmem;

Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’u kazanması yönünde partisinden gelen ciddi bir katkı yok.

Aksine her şey giderek aleyhine gelişiyor.

Spastik doğumu normalleştirmek kolay değil tabi.

Baykal, Kılıçdaroğlu’nun yanına 2 kişi daha iliştirerek herşeyi baştan berbat etti.

Baykal belli ki Kılıçdaroğlu’ndan çekiniyor, belli ki, o’nu belli dönemin kazancı olarak görüyor.

Son bir not daha;

Adaylık açıklamasından sonra Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine çöreklenmek isteyen malum kişiler var.

Kılıçdaroğlu farkında değil ama yakın zamandaki en büyük riski bu.

Bu simaların paradan başka ideolojisi olmadığını tüm İstanbul iyi bilir!

Kısmen de Türkiye!

Aydın Doğan

Aydın Doğan’a verilen vergi cezası buram buram intikam kokuyor.

Aydın Doğan’ı sevmeyenler için “Oh” dedirtecek bir rakam bu.

Doğan’dan pek de haz etmeyen bir insan olarak ben bu karara “oh” diyemedim.

İktidarın kullandığı güç meşrudur ama vicdani değildir.

Sabah

Erdal Şafak’ın Genel Yayın Yönetmeni, Okan Müderisoğlu’nun Ankara Temsilcisi olduğu bir sabah belli ki daha çok konuşulacak.

Her dönemde makbul olmak incelenmeye değer bir duruş.

Biz de incelemeye devam edeceğiz elbette.

Bu arada Sabah’ın bölge Koordinatörü Ersin Ramoğlu ile ilgili de ilginç bilgiler geliyor.

Bir ara oraya da bakalım…

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Mustafa Bozdemir
 7 Mart 2009 Cumartesi 22:32
Sitenize bir kaç girdim.Güzel bir çalışma.Chp ilgili yorumlarınıza katılıyorum.Bunlar duble ikiyüzlü.Ben samimi laik ve liberal insanlarla bir sorunum yok.Fakat bu arkadaşları yakından tanıma fırsatım oldu,andolu insanını küçük gören kendilerini şehir efendisi olarak sunan bu kimseler bizleri türk filmlerindeki gibi anadolu insanı olarak görmek istiyorlar.Bu nedenle bize değer veren , onore eden Ak partiyi destekliyoruz.
 sakin
 6 Mart 2009 Cuma 01:21
Baykal Kılıçtaroğlu'nu Harcamak için İstanbul'a aday yaptı.O da adaylığı kabul ederek tongaya düştü! Peki Baykal O nu neden harcamak istiyor biliyor musunuz? şimdi sıkı durun,adam boyuyla posuyla,tipiyle,kulaklariyla tıpa tıp toprağı bol olsun İsmet İnönü'ye benziyor.Biraz daha palazlanırsa karşısında böyle bir efsane bulacağından korkmuştur.Siz ne zannediyorsunuz daha yeni yeni ısınıyor koltuğa Baykal.Ecevit'i harcadı onu bozuk para gibi harcar.Koltuğunda ölmezse gözleri açık gider.
 Dosdoğru-2
 4 Mart 2009 Çarşamba 21:15
Doğan grubuna yönelik vergi incelemesine gelince.. Bu incelemenin başlatılması Vergi dairesinin hakkı ve yetkisi olduğuna göre, hem hukuki ve hem de meşrudur. Eğer sonucunda tespit edilen usulsüzlük ya da vergi kaçakçılığı da gerçekten vergi yasalarının kasten ihlali ise, aynı zamanda vicdanidir de.. Zaten bu durumda ülkedeki her kesimden vatandaşın (hatta Doğan Grubunda görevli olanların pek çoğu da dahil) vicdanları rahatlamış olacaktır.. Bunun adına yasadışı karşılığı çağrıştıran “intikam” dene bilir mi?.. Bence kocaman ve kodamanların iktidara karşı seslerini yükseltme alışkanlıklarına, “vergi denetim silahı” ile bağışlamasız olarak son verme operasyonu bu.. Bu nedenle “intikam” sözcüğü yerine “sindirme” daha yakışır.. Zira her kocaman ya da kodaman şirketin, binlerce muhasebeleştirme ya da finansal işlemlerinde, tek tük dahi olsa mutlaka küçük ihmallerle oluşan ve önemsiz gibi görünen hatalarının varlığı kuvvetle muhtemeldir... Bu küçük hatalı ya da eksik işlemler, vergi denetçilerinin “kafaya alınabilmeleri mümkün olamadığı zaman”, ciddi ve bağışlamasız bir inceleme sonucu işte böylesine kocaman ve o kuruluşun iflahını kesebilecek vergi cezaları gerektirir..
 Dosdoğru-1
 4 Mart 2009 Çarşamba 21:15
Gürsel Tekin gençliğinden bu yana 25 yıldır CHP de faal bir üye.. Politika aşkı yüzünden yüksek tahsilini bile terk etmiş ve lise mezunu olarak kalmış.. Bir dönem belediye başkan yardımcısı olarak da deneyimi var.. İstifa etmeye kalkmasının nedeni de, Sevingen’in tepeden inme talebi ile listeye girmesini istediği meclis üyesi adaylarına şiddetle karşı çıkması.. Tabiî ki bu direnme Baykal ve avenesinde bir rahatsızlık yaratmıştır.. Benim ön görüme gelince; Yalnız bırakılan Kılıçtaroğlu Belediye Başkanlığı seçimini kaybedecek, ancak Gürsel Tekin’in ve Mehmet Topuz grubunun da desteği ile CHP nin genel başkanlığı yolunda Deniz Baykal ile kimsenin beklemediği kadar ciddi bir rekabete girebilecek, sonucunda da başarılı olacaktır.. Bu nedenle Gürsel Tekin’in Kılıçtaroğlu’ nun sağ kolu olarak ilk genel seçimde CHP den millet vekili olacağını düşünüyorum.. Belki kendisi o kızgınlıkla “Bu hale getirilen CHP de kalıp antidemokratik yönetime hizmet yerine, Akp ye geçip de millete hizmet etmeye çalışmak daha doğrudur” gibi bir laf dahi etmiş olabilir.. Ama ben yine de Akp saflarına katılıp silineceğine ihtimal vermiyorum..
 Gülay
 2 Mart 2009 Pazartesi 01:18
Doğan medyaya yapılanların AKP"nin intikamı olduğunu tüm satır aralarında gayet açık,net okuyorsunuz.AKP bunu gizleme ihtiyacı bile duymuyor ki.Burada önemli olan doğan medyası filan değil tabii.İktidarın hoşlanmadığı durumlarda uyguladığı yöntemler.Tüm özgürlükler sonuna kadar savunulmalı.Özgürlükler ve yaşam hakkı herkese lazım.Bu uygulama son derece faşizan bir uygulama.Daha korkutucu olan,yaratılan korku sonucunda otosansürün ortaya çıkması.Unutmayalım hiç bir tiran ilelebet yaşayamadı.
 Gülay
 2 Mart 2009 Pazartesi 01:11
Atilla beyin bu görüşü bir öngörümü,son görümü,temennimi pek anlayamadım.Yazı başlığını günlerdir görüyorum.Farkettiğim bu iddianın rahatsız ettiği.CHP li olmadığım için kişilerle ilgili pekte bilgim yok doğrusu.Merak edip biraz araştırdım ve bu iddianın Sayın Tekine yapılmış bir haksızlık olabileceğini düşündüm.Siyasete başladığı yer CHP ve hiç yalpalamamış aslında.İstifasına anti-demokratik uygulamalar neden olmuş.Kendimce hak vermedim değil.Partiler yasasının kesinlikle değişmesi lazım.
 kareas
 27 Şubat 2009 Cuma 00:19
oy verenler CHP YE rağmen oy vereceklerdir ben dahil.ve inanıyorumki kılıçdaroğlu sadece AKP ye karşı değil başta kendi partisi ve genel başkanı olmak üzere bütün hakim güçlere karşı en baştada birdelbergin hem sağda hem soldaki tetikçi medyasına yazarlarına karşı korkunç bir mücadele sergilemesi gerekiyor.ALLAH yardımcısı olsun.biz de dua ediyoruz.o inandığı sürece bizde inancımızı koruyacaz.
 kareas
 27 Şubat 2009 Cuma 00:12
tekstilcilerin çok önemli bir özelliği vardır.yangına karşı burunları devamlı havayı koklar kurt gibi.duman daha çıkarken başında biterler.iyi gazetecilerde böyledir.havayı koklarlar.onlar bizim gibi ateş yerine haberi kovalarlar.heber daha olurken başında biterler.bu bağlamda talat atillayı kutlamak gerekir.eleştirilere sadece saygı duyarız.ama o kadar.helede bilgi-birikimden yoksunsa.para birçok insanın ortak noktasıdır.ama kılıçdaroğlunun bu noktada olmadığını insan olan herkez farkındadır.
 sabriye
 26 Şubat 2009 Perşembe 18:59
bak ya,benim KARAKABUSUM bu seferde sn atillaya takmış.birde gazeteciliğini sorgulamaya başlamış..allah akıl versin..
 h_soylu
 26 Şubat 2009 Perşembe 16:53
Syın talat atılla bır sey hatırlatmak ısterım bu ulkede vakıte acılan 1 .300 tırılyonluk davada nerdeydınız 332 general davası hatırlarsınız bunlar o gazeteyı susturmak deyılmıydı sızde bılıyorsunuz objektıf olursak DYH MEDYASI CAMUR AT IZI KALSIN BIR TARAFLI TAMAMEN CHP CIZGISINDE YAYIN YAPMIYORMU HEM BEN GOBEYINI KASIYAN INANCLI INSANLARA YOBAZ DIYEN BIR GAZETEYI NIYE ALIM KI BASBAKAN ISIM VERMEDI GAZETE OLARAK
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime