PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hükümeti yönetemeyip, Devleti Yönetmek İsteyenler; Kızılay’da Gezemezler!
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Hükümeti yönetemeyip, Devleti Yönetmek İsteyenler; Kızılay’da Gezemezler!

Mehmet Ali Şahin AK Parti’nin, daha doğrusu, Başbakan Erdoğan’ın seçtiği bir TBMM Başkanı olacak.

Hayırlı olsun.

Hayırlı olsun demekle hayırlı olup-olmayacağını zaman gösterecek ama görünür gerçek şu; Pek de hayırlı olmayacak!

Bu, başka bir şey!

İktidar olmanın hükümeti yönetmekten daha fazla anlamı olduğuna inanıyor Ak Parti…

Devlete talip…

Devlete talip olmanın kodları açıktır.

Hükümet etmenin bilinen tanımı ülkeyi yönetmektir. Devleti yönetmenin tanımı mevcut rejimi ya muhafaza etmek, ya da istediği şekli rejime vermektir.

Hükümeti yönetmede sıkıntısı olan AK Parti bir süredir devleti de yönetmeye talip.

Devlet dediğimiz olgu ile her kimler özdeş ise; AK Parti’nin radarında onlar var!

Başörtüsünü çözecek cesaretten yoksun hükümet için bu doz çok fazla…

İçinde bulunduğumuz paradoksu çözümsüz kılan unsur, AK Parti’nin varlık nedeninin ilk çıkış anında ve belki belli bir süre haklı nedenlere dayanmasıdır.

İyi de; Haklı olmakla, haklılığını devam ettirmek aynı şeyler değildir ki?

Köksal Toptan gibi emre itaat eden, renksiz, kokusuz bir siyasetçiye dahi tahammülünüz yok!

Ya ne var!

İlla, lise yıllarından kromozomlarını bile bildiğim arkadaşım Mehmet Ali Şahin olsun demek, bir liderin kendine olan güvenini sorgulamaya yeter …

Al senin olsun Türkiye!...” demek geliyor insanın içinden…

Böyle desek, bu sözden de huylanır, eminim…

Ama böyle gitmez ki?

Olağanüstü bir süreç, olağan gibi geçiyor…

Ergenekon dediğimiz geminin içinde haydutlar kadar, masumlar da var!

Suç dediğimiz olgu kılık değiştirdi.

Muhalif olmak, açık ve aleni bir şekilde sabıka nedeni…

Kime kızdın; Bas bilgisayarın tuşuna, çıkar dinleme kayıtlarını, işi tamamdır!

Bu mudur yani?

Bu kadar basit mi?

Evet, bu topraklardan; kökü dışarıda, sokaktaki sıradan insanlara dudak büken, milli-manevi değerlere teğet geçen bir sürü iktidar geldi-geçti.

Evet, geçmişte bazı siyasi iktidarlar organize suç örgütü gibi çalıştılar…

Tamam da; “Fark var!” diye ortaya çıkıp, sonra da, “Farkımız fiyatımız!..” diyenler, varlıklarını devam ettirebilirler mi?

Olur mu, olabilir mi? Akıl- izan bunu kabul eder mi?

Bu nasıl bir kibirdir ki; Allah’ın ayakları altına cenneti serdiği “ana”ya dil uzatıp, “Ananı da al git…” denilebildi.

Bu nasıl bir körleşmedir ki; Deryada bir sandalı olmayan milletin çocuklarının gözü önünde gemicikler yüzdürüldü!

Bu nasıl bir basiret bağlanmasıdır ki; “Madem ben sigara içmiyorum, içenin canı cehenneme…” denilerek yüz binlerce yeni işsize kapı aralanabildi.

Bu nasıl bir insaftır ki; usulsüzlüğü sınır ötesi tescillenen bir RTÜK Başkanı’nı, sırf bana benziyor diye kanatlar altına alınabildi!

Sayın Başbakanımız son yıllardaki en güzel sözünü Kızılay’da kendi partisinin köftecisinde köfte yerken verdi;

Kameralara yansıyan sözü aynen şu;

Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar!..”

Kopar valla…

Şu da var tabi… İlla ki, sizde olandan bizde de olacaksa;

Kabul…

O’na da kabul…

Bizim de canımız gemi istiyor!

Bizim de canımız 1 triyon 300 milyarlık araba istiyor!

Bizim de canımız 5 milyon dolarlık villa istiyor!

Bizim de canımız kolay para istiyor!

İstiyor oğlu istiyor!

Bu milletin canı, nefsi yok mu?

Taş mı, toprak mı, öldü mü bu millet?

Kork! Allah’tan Kork!

Allah’ın kahhar gürzü hepimize yeter!

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 hüsam cintonik
 8 Ağustos 2009 Cumartesi 18:36
yazar kardeşim bizim aklımız chp lileri seçmeyi kesmiyorda sen vatandaşa ayar mı çekiyon.kimi başkan kimi bakan yapacaklarını sanamı soracaklar.baykal iş bankası yönetim kuruluna akp nin istediği birini alırmı acep.bu iş bankası babalarının malımı sayın yazar.hani Atatürk hepimizin babasıydı.niye ayrımcılık yapılıyor..hadi söyle dünyada bankası olan parti varmı.bi tane söyle...muhalefette olupta ülkeyi yöneten bir parti biliyonmu...breh breh...ufkun açılmıştır umarım.
 karşıyakalı
 8 Ağustos 2009 Cumartesi 12:06
sn.yazar haksızlık etmiş.vekiller iki yıl vekillik yapınca dörtbin küsur lira emekli maaşı hak edip alıyorlar.hemde normal emekli maaşlarına dokanmadan.ama bunlar ne yaptılar temmuzda emekliye küfür eder gibi 11 lira zam yaptılar.sonrada kostak kostak vatan kurtaran ergenekoncular gibi salınıyorlar.insan önce ALLAH CC'den korkacak.askerden değil.bizde ikincisi geçerli ve öyle olduğu müdetçe bu ülkeye huzur refah gelmez.her gelen YAĞMA HASANIN BÖREĞİ misali bir yerlerde-n yağma yapıyorlar.
 TOTEM
 7 Ağustos 2009 Cuma 11:35
UMARIM BU KÖŞELERE YAZDIĞIM YORUMLARI UNUTMAMIŞSINDIR SAYIN EDİTÖR KARDEŞİM...
 TOTEM-2
 7 Ağustos 2009 Cuma 10:54
rejimin cumhuriyetimizin temel ilkelerine ve felsefesine karşı işlemeye başlamıştır demek nekadar samimi yada inandırıcıdır.yapmayın arkadaşlar.bizim cumhuriyetimiz daha yeni yeni emeklemeye başladı ona çelme takıp düşürmeye çalışacağımıza destek olup daha dik ayakta durmasına yardımcı olmalıyız.yoka birtakım çıkar çevrelerinin türettiği garip ve abuk rejime cumhuriyet deyip bu sözümona cumhuriyete destek olmamalıyız.yeni diktalar istemiyorsak eskilerine sahip çıkmaktan vazgeçmeliyiz.tek yol bu.
 TOTEM-1
 7 Ağustos 2009 Cuma 10:50
Cumhuriyetin temel ilkeleri nedir? yada bizim!!cumhuriyetimizin temel ilkeleri evrensel bazdaki cumhuriyet kavramının genel ilkelerinden farklımıdır? eğer değilse bugüne kadar cumhuriyetimizin temel ilkelerini kim istismar etmiş bir bakalımmı?cumhuriyet halkın egemenliğine dayalı bir sistem değilmi?cumhuriyet ilkesinde darbelere yer varmı?yok peki bu ülke 27 yıl tek parti ile yönetilmedimi?60 sonrasıda sürekli darbelerle askıya alınmadımı?tüm bunlara ses çıkartmayıp yada görmezden gelip şimdi-
 MERİC TRAKYA
 6 Ağustos 2009 Perşembe 23:03
Korunması gereken “rejim” değil, Cumhuriyetimizin temel ilke ve felsefesidir.Bu yapıldığında,Türkiye Cumhuriyeti,ülke yönetimi için gerekli rejimi Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri doğrultusunda kurar.Çekilen büyük sıkıntıların nedeni,“rejimin” Cumhuriyetimizin temel ilkelerine ve felsesine karşı işlemeye başlamış olmasıdır.
 mert tankut
 6 Ağustos 2009 Perşembe 20:18
Ülkedeki yolsuzluğu ve ekonomik çöküşe çarpıcı vurgularınız harika. Amaa, ülkenin seçilmiş hükümetin yerine, atanmış hesapvermezlerin yönetmesini istemek de nerden çıktı? Atanmış hesapvermezlerden nasıl hesap sorabileceğiz, zira onlar tanrıdan dah dokunulmaz dogmalar olduklarını görüyoruz? Hem ülkeyi atanmışlar yönetsin, hem hesabı seçilmişler versin. Atanmışsınırsız güç ve yetki ve 0 sorumlulukla halkı bölme, korkutma, bombalama dahil herşeyi yapsın, e atanmış tanrılar edinmemizi mi istiyorsun?
 Akın
 6 Ağustos 2009 Perşembe 17:27
Tarafsız gazetecilik mi?
 Ali
 6 Ağustos 2009 Perşembe 16:36
Akepe, AKrep gibi; AKrepCep'de politikaları...
 melek
 6 Ağustos 2009 Perşembe 16:19
TEBRİKLER.... Hala doğru, tarafsız ve cesaret sahibi gazetecilerin olduğunu bilmek/görmek güzel.. Kaleminize, yüreğinize sağlık.. Bu ülkenin peşkeş çekilemeyeceğini, iktidar olmanın mülkün de sahibi olmak anlamına gelmediğini akp de çok yakında görecek...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime