Malum, dedikodular gerçekten daha hızlı dolaşır bu coğrafyada.
Yine ilginç dedikodular dolaşıyor Ankara mahfillerinde...
Bakanlar Kurulu değişikliğinden...
Kaos söylentilerine kadar hepsinin ucu nedense Mart ayına bağlanıyor.
Mart ayı, dert ayı derdi büyükler.
Gerçi Mart'ın sert ayazına vurgu için söylenmiş sözler ama Mart ayına atfedilen kaos söylentilerinde yok yok!
Burada ayrıntıya girerek kafa karıştırmaya niyetim yok.
Eminim tedbirler alınmıştır!
KUCAK AÇMAK BU KADAR ZOR MU?
Kendisini bir şekilde devlete ait hissetmeyen kitlelerin yeniden kazanılması acaba mümkün mü?
Mümkünse, nereden başlanabilir?
Onları dinlemekle başlanabilir mesela...
Bölücü unsurlar dışında kalanları kazanmak için devletin bir planı var mı acaba?
Devlete vergi veren, askerlik yapan velhasıl vatandaşlık görevlerini yapan ama farklı düşündüğü için sosyal yasamdan izole edildiğini düşünenler kucaklanamaz mı?
Kemikleri kırılmadan tabi!
MEDYA DÖNÜŞECEK!
İki medya var: İktidar ve muhalefet medyası.
Dünyada da örnekleri var ama oralarda makule yakın az da olsa medya da var.
Bizim medya hiçbir şeye benzemiyor.
Amigoluğun bile bir anlamı, şanı var.
Bizdeki borazan medya!
Yat!
Kalk!
Yatıp kalkıyorlar!
Özellikle sağ medyada değişikliklerin olması kaçınılmaz görünüyor.
Sol medyada kısmen!
Şu dip notu yazalım;
Sol medya az ama..
Tüm sağ medyadan kat kat etkili!
Neden acaba?
Sayfa başına git
