PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türk Solu faşist mi?
Talat Atilla
YAZARLAR
15 Mart 2015 Pazar

Türk Solu faşist mi?

Türk Solu’nun iktidar olamamasının sebeplerine ayrılan vakti, uzay araştırmalarına ayırsaydık, Uzay’da koloniler kurmuştuk.
Koyu bir faşizme doğru sürüklenen sol, Diyarbakır’da vahşice katledilen Yasin Börü’ye gösterdiği duyarsızlıkla, iyot gibi açığa çıktı.
Oysa Türk Solu, Kobani eylemlerinde katledilen Yasin Börü’ye göstereceği ilgi ile, dejenere olmuş reflekslerini onarabilirdi.
Olmadı…
Sol’un o meşhur vicdanının üzerine örtülen şal o kadar kalın, o kadar büyüktü ki; altından çıkıp, kendileri ile yüzleşecek bir özeleştiri dahi yapamadılar.
İdeolojilerine o kadar yapıştılar ki, “Bir insan yalnızca insan olduğu için sevilmeye layıktır” yerine, “Solcu değilse, insan değildir!” diyecek kadar kendilerinden uzaklaştılar.
Haklarını yemeyelim;
Bu refleksleri yeni de değil.
Nazım Hikmet’i kutsarken, Necip Fazıl’a burun büktüler…
Yılmaz Güney’i yüceltirken, Cüneyt Arkın’ı görmediler…
Yasin Börü’nün acısını yok sayan, işte bu şartlanmış refleks oldu.
Nasyonal sosyalizm, adeta Türk Solu’nun kırmızı kitabı haline geldi.
Örneğin İtalyan faşizminde "İtalyan vatandaşlığı" kavramı ön plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde  "Alman kanı taşıma" düşüncesi ön planda olmuştur.
Mussolini'nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, Hitler'in doktrininde kan bağı vurgulanır.
Yani; İtalyan faşizmi milliyetçi, Alman nasyonal sosyalizmi ırkçıydı.
Ya Türk Solu?
Hemen cevap beklemiyorum.
Aynaya baktıktan sonra yanıt versinler!
Sol olmadan sağ, sağ olmadan sol anlaşılamaz.
Ukalalık kabul edilmezse, Türk Sol’una öneriyorum;
Varlık nedenlerinizi gözden geçirin!
Daha basit yazayım;
Değişin artık lütfen!
Nereden başlayalım diyorsanız;
Mesela, ünlü Fransız yazar Jean Paul Sartre’nin, “Sağcı aydın olamaz” sözünü çöp kutusuna atarak başlayabilirsiniz!

Talat Atilla/Güneş
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 23 Mart 2015 Pazartesi 00:44
halk arasında bir laf var, çirkefe taş atma, üzerine sıçrar. havuza taş atmak da aynı sonucu veriyor. elbette bu günler de geçer, kimine güler de geçer, kimini deler de geçer, göreceğiz.
 TOTEM
 21 Mart 2015 Cumartesi 06:18
dünü tekrar edecek ve yeni bir şey söylemeyecek isek neden konuşuyor neden yazıyoruz? Ne olursa düşüncelerimiz yada yargılarımız değişir? biliyorum ne olursa olsun değişmez zira aradığımız doğru yada adalet değil. bizim cemaatçi vatandaş var gücü ile öğrendiği üç beş kelime ile saffına hizmete çalışıyor:) bunu neden yapıyor? ne düşünüyor dersiniz? ben söyleyeyim düşünmüyor! düşünmek te istemiyor tıpkı diğerleri gibi. Türk solu mu dediniz sayın yazar. faşist mi bilemem zira olduğu bile rivayet.
 TOTEM
 21 Mart 2015 Cumartesi 06:14
Herkes bir şeylerin peşinde! yazarın ne dediğine kim bakıyor ki? ben sayın yazarın yorumunu okumadım ama yorum yazıyorum tıpkı diğer tüm köşelerdeki yorumcular gibi! bizler dinlemeyi sevmiyoruz anlamayı bilgi edinmeyi araştırmayı muhakeme etmeyi sevmiyoruz hükmümüz vermişiz ve kendi doğrularımızı başkalarına kabul ettirmeye çalışıyoruz bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak artık bizde gelenek olmuş ön yargılarımız ve genel kabullerimiz böylesine keskin ve sabitken neden yazıp çiziyoruz?
 Misafir
 20 Mart 2015 Cuma 15:56
Allahdan yasin börü'yü katledenlerle Türk solu müzakere yapmıyor,bi de öle olsaydı maazallah kim tutar o zaman yazarımızı..
 Misafir
 20 Mart 2015 Cuma 02:08
geceyarısından sonra yazacağım bu yorum, cuma sabahı çıkacak yeni makale yüzünden okunmasa bile kayda geçmesi için yazıyorum. Okuyucu-yorumcu-yorum sayısındaki düşüş mutlaka doruklardakilere de duyuruluyordur, zaten asıl telaş da ondan. Köşe yazarlarına yazdırılan gündemdışı makalelerin asıl nedeni de bu. Havuz medyasında çıkan zorlama haberlere inanan yok, gazeteler bedava dağıtılsa bile okunmuyor. Tiviterdeki DerinGırtlak F.A. dururken yandaşlar dışında kimse inanmıyor havuz medyasına.
 Misafir
 17 Mart 2015 Salı 06:49
"Borç bini aşınca her gün baklava börek yenirmiş" der atasözü. Havuzmedyası da aynı yolu izliyor, ne parayla alıp okuyanı kaldı, ne de sayfalara girip tıklayanı. Yorumcu desen, zaten yılmış, sansar hazretlerinin tırpanından, arada bir böyle zevzeklikler de olmasa editörler sıkıntıdan patlayacak. Yazar ne yapsın, doruklardaki sert fırtınaları yazsa anında kapıda, o da karşımahalledeki kavgaları, zevzeklikleri yazıyor bir yandan, öte yandan içinden "şu karanlık günler geçse" diyor, umutla.
 Misafir
 16 Mart 2015 Pazartesi 12:32
al işte bir tane daha tarzan zor durumda vaziyeti, elbiriliğiye cambazabakma durumları. sarmaşıklar yağlı ve tarzan inişe geçmiş, o zaman hemen havuza dalsın, yardım istesin. bırakım bu işleri yahu, satışları dibe vurmuş medya bile kurtaramaz tarzanı. gülü de fidanı da solmuş zaten, yerbakandan bile medet umar olmuşsa gerçekten zor durumda, otuzbeşler filan yani...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime