Uyanın Artık Sayın Uluç, Devriniz Bitti!

ABONE OL
Abone Ol
Uyanın Artık Sayın Uluç, Devriniz Bitti!
Haberler / Analiz
22 Temmuz 2010 Perşembe 15:32
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Köşe yazarlığının daha bu kadar ayağa düşmediği günlerdi. Gerçi aslında virüs bünyeyi iyice sarmıştı ama bünye bir umut özeleştiri mekanizması geliştirerek son bir kez direnmeye çalıştı.

 

O gün şu soru sorulmuştu: Köşeler babalarımızın malı mı? Bu soru o dönem çok tartışıldı.

 

Öyle ya, gazetecilik bir kamu hizmetiydi de aynı zamanda. Gün aşırı yiyip içilen yerlerin reklamı, sweetheart’ınıza dizilen övgüler, kişisel hınçlar ve hesapların o alanda yeri olmamalıydı.

 

Tartışma doğruydu ama gerçeklik zemini yoktu. Çünkü o tartışmalar yapılırken dahi köşe yazarlığı korkulan şekle dönüşmüştü. Ve doğal olarak köşelerin özellikle bazı “her şeyi ben bilirim, her şeyden de ben anlarım” diyen bazı seçilmiş yazarların malları olduğu kabul edildi.

 

Şimdi şu-bu hanutçu diye herkese çamur atan çömezler bu ayrıcalıklı tanrı-yazarların eteğinde büyüdü. Köşelerinde “hep hesap, hep gidilen mekânların anlatımı, hep birilerine laf sokma, hep ben ben ben ben… yazarları” o kaynaktan beslendi. Çünkü ağa babaları böyle yaparak sözde medyanın duayeni olmuş, bu tavrıyla burnundan kıl aldırmaz, dokunulmaz olmuştu. Haber kovalamak, özgün fikirler yaratıp okurlarına sunmak zahmetli ve gereksiz bir eylemdi bu ekole göre.

 

İşte bu bahiste ismi tek geçilen bir isim vardı: Hıncal Uluç. Genç kadınlardan da (Özellikle manken ve magazin camiasındaki), yiyecek içecek mekânlarından da, siyasetten de, gazetecilikten de, trafik kurallarından da hep en iyi Uluç anladı! Aklınıza gelebilecek her konuda, herkese ayar veriyordu köşesinden. Sonuçta bir ekolün temsilcisi olarak yaklaşık tam sayfa tapuladığı köşesini babasından değil, dedelerinden kalacak kadar hoyratça kullanıyordu. Gerçi köşesi 3 bin 500 vuruşla sınırlanmış birkaç yıllık bir yazar kadar etkisi bile kalmamıştı ama olsun… O, adrese teslim mesajlarını ulaştırıyordu nasılsa.

 

Tabii etkisinin kalmadığını kendisi de biliyor, ilgi uyandırmak için zaman zaman gazetesine gazetecilik dersleri verip “Bakın, işte cesur yazar” pozları takınıyor, zaman zaman yine gazetesindeki yazarlarla sert polemiklere giriyor, kavganın dozunu abartıyor ama yine de medyanın ve okuyucunun Hıncal Uluç yorgunluğu tüm bu “görünme” çabalarına baskın çıkıyordu. Artık Uluç yazıları kâğıtta da dursa suya yazılan yazılardı.

 

Ama Uluç’un tüm bunlardan öte hesabı henüz bitmemişti. Gazeteciliğin magazine kurban edilme tarihine altın harflerle geçen Ece Gürsel’i koluna takıp “Benim sweetheart’ım” dolaştırırken “Büyüksün Hıncal usta. Ne yapsan yakışır” demek yerine bu bayağılığa eleştirel bir tavır alanlarla görülecek bir hesabı vardı hala.

 

Hesap görüleceklerin başında ise Yılmaz Özdil geliyordu. Özdil o dönem ATV haberin başında bu bayağılık ile tatlı tatlı dalgasını geçmiş, unutup gitmişti ama Uluç unutmadı. Uğur Dündar’la birlikte Star Haber’i yapmaya başlayıp reytinglerde sıralamaya bile giremeyen Star Anahaber bir numaraya oturunca önce Özdil’i dışarıda bırakıp Dündar’a “İşte televizyon gazeteciliği bu. İşte habercilik bu. Alnından öperim” gibi mesajlar gönderiyor, bekliyordu ki Dündar’ın “kardeşim” dediği Özdil ile bir ayrışma yaşanacak. Ancak öyle olmadı. Dündar ilk gün dediği gibi sonrasında da hep aynı ifadeyi kullandı Özdil için. Bu, Uluç için ciddi bir yenilgiydi.

 

O zaman B planına geçti. Bu güne kadar hep magazini besleyen ve magazinden beslenen Uluç en ciddi muhalefetin yapıldığı Star Anahaber’i magazincilikle suçladı, “Artık izlemiyorum” fetvaları yayınladı, o haberlere tahammül edemediğini falan tekrar tekrar dile getirdi.

 

Birileri Hıncal Uluç’a onu kimsenin okumadığını, okusa da ciddiye almadığını, tutarsız yazılarının sadece kendisini komik duruma düşürdüğünü söylemeli artık. İzlemediği haber kanalı liste başı, eteğinde yetiştirdiği köşe yazarları medyanın maskarası, tam sayfa köşesi kese kâğıdı oldu. 

 

TURKTIME.COM/ANALİZ

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Misafir
 6 Eylül 2010 Pazartesi 18:29
Magazinle popiler biri bu işi basarıyo bu onu ünlü yapıyo sadece.. ama saygı duyulan sözü dinlenen bıri yapamıyo.. bazen yandaş gastesinde yapılan insan karamalarına(ergenekon) falan cılızda olsa ses cıkarırdı suan o da yok galıba patronları öyle buyur du kı oda baslamıs saga sola camur atma e naparsın bi avuç dolar içinin filmi bile var hıncala cok mu
 Misafir
 5 Eylül 2010 Pazar 05:39
ben hıncal uluçun 20 yıl önceki yazılarını dahi bugüne uyarlayıp okuyabiliyorum. bahsettiğiniz şeylerin hiçbirinide onda görmedim. keşke herkes onun gibi bile olsa. Bırakın onun yazdıklarını iyilikten güzellikten bahseden hamgi yazıyı görsem aklıma hıncal uluç geliyor. sizide esefle kınıyorum arzu ayşin
 ali sakin
 16 Ağustos 2010 Pazartesi 18:44
Hincal namuslu, serefli, kaabiliyetli adamdir..eee rencide olur dide-i huffas ziyadan
 Kiskanc
 3 Ağustos 2010 Salı 20:42
Bu Hincali herkes kiskaniyor ..en cok okunan yazar vs eh birazda siz kiskanin bahalim
 kemal aydın
 1 Ağustos 2010 Pazar 12:26
Boyle gazeteciler cok..bu hiç olmassa egitimli...cumhuriyet gazetesinde vaziyet diye bir koseye coreklenmis..liseyi zor bitiren..askerligini er olarak yapan ama E.org EVREN'e bizim oglan diyerek rahatlayan..bu tip okur yazar kose yazarlarına ne demeli..İlhan Selcuk Baba tarafindan Giritli.bu guya yazar da ana tarafindan giritli.acaba isin icinde torpilmi var.?.ne dersiniz.?.
 vatandaş
 23 Temmuz 2010 Cuma 11:24
zaten ömrünü gazete köşesinde geçirmiş birinden sağlam bir duruş beklenir mi? gelen ağam giden paşam diyenler demirbaş oluyor, bu böyle biline.
 Tuti
 22 Temmuz 2010 Perşembe 22:29
Rakibin gözünü oymanın da bir adabı vardır. Eline diline,kalemine sahip olacak;günü geldiğinde senin kulvarında kalem oynatanlara saygı duymayı bileceksin Hıncal Abi
 Cumhur
 22 Temmuz 2010 Perşembe 19:02
İvedik Recebin hakkını yemişsiniz ona da, peki peki anladık sen neymişsin be abi demeliydiniz.
 İzleyen
 22 Temmuz 2010 Perşembe 18:07
Ortalama 40-45 yıldır her dönemin saygın gazetecileri olduklarını zanneden bay ve bayan köşe yazarlarımızın çıktığı tv programlarını sanırım yakınlarıda izlemiyor.......
 capanoglu
 22 Temmuz 2010 Perşembe 16:47
Y.ö U.D Ortakligi vefasiz Kemal´i ortaya cikardi.Simdi balon kimin elinde patlayacak diye tir,tir titriyorlar.Herkes yaptiginin hesabini Referandumdan sora verecek.Aci gercege ramak kaldi.

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime