PAYLAŞ 

Talat Atilla

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın malum çıkışının arkasından en çok merak edilen, “Arınç’ın bu sözlerine Davutoğlu ve diğer Bakanlar Kurulu üyeleri katılıyor mu? “ sorusu oldu.
Hükümetin iki etkili Bakanı ile görüştüm.
Bakanların ortak görüşü; Arınç’ın sözlerinin hükümeti bağlamadığı yönünde oldu.
Bu yanıt üzerine, “Ama Arınç hükümet üyesi ve sözcü” deyince, “Doğru ama ne Sayın Başbakan, ne de bizimle söylediği sözlerle ilgili en ufak bir istişarede bulunmadı. Sözcü, Bakanlar Kurulu’nun ruhunu kamuoyuna aktardığı için sözcüdür. Oysa, burada tamamen Sayın Arınç’ın hissi duyguları söz konusu” cevabını verdiler.
Arınç; iktidar partisine emeği geçmiş, vicdanlı bir insan ama ilk kez halkın oyları ile gelmiş bir Cumhurbaşkanı’nın, başkomutanın sözlerini değersizleştirmek ne Arınç’a, ne de başka bir hükümet üyesine yarar.
Arınç’ın sözlerini etkisiz kılan bizzat kendisi!
Çünkü, Erdoğan’ı kamuoyu önünde açıklama yapmakla itham ederken, kendisi de kamuoyunun önünde açıklama yaptı!
Yani, suçladığı eylemi, bizzat kendisi gerçekleştirdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili söylediği sözler ise çok ilginçti.
Arınç, yine kamuoyu önünde itirazlarını seslendirdi!
Tamam, Gökçek’in Arınç’ı kamuoyuna açık bir şekilde eleştirmesi siyaseten hoş olmadı ama Arınç’ın üzerinde taşıdığı unvan hükümet sözcülüğü.
Yani; Gökçek’in de sözcülüğünü yaptığı önemli bir makam.
Sözün özü;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son çıkışlarını, yani;
Dolmabahçe ve izleme kuruluna itirazlarını yerinde buluyorum.
Erdoğan’ı en haklı yerinden eleştirmek, Arınç’a nasip olmamalıydı.
Cumhurbaşkanı’nı CHP ve MHP eleştirebilir. Bu eleştiriler siyaseten de anlaşılır ama bu isim iktidar partisinin 2. Adamı ve hükümet sözcüsü olursa, eleştirilmeyi hak eder!

Talat Atilla/Güneş