PAYLAŞ 

Talat Atilla

MHP Milletvekili ve emekli korgeneral Engin Alan’ın, Balyoz davasından tahliye olduğunda, gazetecilerin “Ne zaman yemin edeceksiniz?” sorusuna, verdiği, “Ne zaman yemin edeceğime kimse karışamaz. Bunu ancak ben bilirim!” yanıtı, ilginizi çekti mi?
Benim çekti.
“Lidere biat, şerefimizdir” geleneğinden gelen bir harekete mensup bir Milletvekilinin,“Kimse karışamaz, ben bilirim!” kelimeleri, manidar olduğu kadar, parti otoritesine karşı söylenmiş sitem sözleri olarak algılamak da mümkün.
Bunu mümkün kılacak sağlam veriler var elimizde.
Engin Alan hapisteyken, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Alan’a yeterince sahip çıkmadığı, hatta, parti içinde Engin Alan’ı istemeyenlerin etkisinde kaldığına dair bilgiler&söylentiler gündemden hiç düşmedi.
Diğer bir ayrıntı, Engin Alan’ın gazetecilerle sohbet ederken gergin ve mutsuz olmasıydı.
“Heyecanlı mısınız?” sorusuna, “Hiç heyecanım yok!” yanıtı da, fazlasıyla ilginç geldi bana.
Tüm bunların üstüne, MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin’in, Alan’ın elini öpmek istemesi eklenince, ortaya bambaşka bir fotoğraf çıktı.
MHP’de, Devlet Bahçeli dışında eli öpülen başka bir isim yok.
Henüz çok erken ama tarihe not düşmek için yazıyorum;
Engin Alan, MHP Liderliği için ciddi bir alternatif haline geliyor!
 
Hürriyet, babanın malı mı?
 
Ertuğrul Özkök’ün yazı serüveni, birbirini tekzip eden fikirler galerisi gibidir.
Bir yazısının, önceki yazısını çürütmesindeki çelişkiyi bile okuyucularına gelişme olarak sunmaya çalışır.
Sosyolog olmasının da katkısıyla, okunmaya değer, hatta, iyi yazılar yazar ama, elleriyle inşa ettiği camdan fikir köşklerini, yine kendi fikir balyozuyla paramparça eder.
Bu perişan ruh durumunu, şöhret şalı ile örtmeye çalışması, Aydın Doğan’ın da dikkatini çekmiş olacak ki, Özkök’ü sahadan, tribüne çekti.
Büyük egolar için nehir kenarında beklemek kolay değildir.
Üstelik, nehirden cansız bedeninin geçmesini beklediği Enis Berberoğlu’nun, nehirin kenarına bile yaklaşmaması, Özkök’ü deli ediyor.
Elinde şöhretten başka bir sermayesi kalmayınca, şöhretini parlatmak için her enstrümanı kullanma refleksini 5. vitese taktı.
Özkök’ün, Cin Ali’nin maceraları gibi 3 cilt kitaba sığmayacak kurnazlığından son dakika manzarası şu;
Fox’un başarılı kaptanı Doğan Şentürk, sanatçı Nilgün Belgün’i Fox’a transfer eder.
Özkök, sıfır kilometreden yetiştirdiği Ayşe Arman’a, Nilgün Belgün’le röportaj yaptırır.
3 gün sonra, Belgün’in ilk konuğu kim olur sizce?
Yanılmadınız; Ertuğrul Özkök…
Özkök, “Köşeler babamızın malı değil” demişti ama bırakın köşeyi, Hürriyet’i babasının malı gibi kullanmıyor mu?

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...