PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erdoğan’dan rol kaptı! Başbakanlık uçağında alternatif tıp uzmanı! Darwinizim!
Talat Atilla
YAZARLAR
11 Haziran 2012 Pazartesi

Erdoğan’dan rol kaptı! Başbakanlık uçağında alternatif tıp uzmanı! Darwinizim!

Habur skandalı ve Açılım Süreci’nde şehit sayısının patlaması nedeniyle Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadelede güvenlik güçlerinin de etkin biçimde önünü açması sonrasında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay uzunca bir süre gündemden düştü.

Son olarak Güvenlik Müsteşarı’nın kendisine rest çekmesi ve istifa etmesiyle konuşulan Atalay, yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya… Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden hayata geçirmeye çalıştığı Anadil öğretimi ve PKK’nın silah bırakması konularında Beşir Atalay kritik bir hamle yaptı.

Erdoğan’ın konuyu açıklayacağı grup toplantısından önce Beşir Atalay alelacele CNNTürk’e çıkarak konuyu patlattı. Hürriyet dahil birkaç gazeteye konular manşet olunca, haliyle gazı da kaçmış oldu. Erdoğan’ın grup toplantısında açıklamasının etkisinde bu nedenle nispi bir azalma yaşanacak. Ancak Atalay cephesinden bakınca puanları kendisine yazdırmış gibi gözüküyor. Usta bir hamleyle Erdoğan’dan rol kapan Atalay, hala Hükümet Politikalarına yön veren bir isim olduğunu ispat çabasında önemli bir PR zaferi elde etmiş oldu.

Manşetlerden bir gün sonra Kanal 24 televizyonuna çıkan Atalay, burada söylediklerini revize ederek Erdoğan’a alan açtı. Atalay için tam anlamıyla kazan kazan durumu söz konusu. Ancak Erdoğan’ın yakın çevresi, bu durumdan “Başkan”ın rahatsız olduğunu ifade etmekten çekinmiyor.  

 

Başbakanlık uçağında alternatif tıp uzmanı!

Tıp doktorları ihtiyatlı yaklaşsa da alternatif tıp yaşamımızın her alanını kuşatıyor.

Bu öyle bir kuşatma ki, alternatif tıp sessiz sedasız Başbakanlık uçağında bile kendisine yer bulabiliyor. Başbakanlık çevrelerinden aldığım bilgilere göre Başbakan Erdoğan’ın son birkaç gezisinde Başbakanlık uçağında alternatif tıp uzmanı bir bayan da Başbakan Tayyip Erdoğan’a refakat ediyor.

Son zamanlarda Başbakan’ın yanından hiç ayrılmayan Türk Cumhuriyetlerinden birisine mensup alternatif tıp uzmanı bayanı görenler, ilk anda, Başbakan Erdoğan’ın sağlığı konusunda endişelendiler ama alternatif tıp uzmanı bayanın Erdoğan’ın yanından ayrılmamasını isteyen Emine Erdoğan’dı.

Emine hanımın yalnızca Başbakan’ı değil tüm ailesini alternatif tıp uzmanı bayana emanet ettiğini de son not olarak ekleyelim.

 

 

Darwinizm =Deccal

 

 

Sanırım Darwinist akım Türkiye’de yeniden filizlenme çabasında. Darwin teorisi ile ilgili bana mail gönderen genetik dalında uzman M. Öncügil başta olmak üzere; M.M. ve Y.O isimli okurlarımın ısrarları karşısında, kendilerine, “Darwin teorisi ateizm üreten kurmay sisteminin başkomutanıdır,  ana damarıdır. İnsanlara hayvandan geldikleri yalanına inandırarak, bencil bir ayakta kalma savaşına yönlendirmek, güçlü olanın güçsüzü yemesi gerektiğini empoze eden illüzyondur.

Bu yönüyle de Deccalizmin emrinde olduğu gibi ispat edilmiş tek bir ara fosil dahi yoktur. Yani Darwin teorisi her yönüyle bilimsel izahtan tamamen yoksun bir safsatadır.” diye yazmıştım.

Cevap olarak neredeyse 20 tane mail göndermişler. Nazik yanıtlarıma rağmen bazı mailler de akıllarınca bana hakaret etmeye çalıştılar.

Benim bu arkadaşlara göndereceğim son yanıtım oldukça kısa olacak;

Darwin teorisi dikiş yerlerinden patlamış, geriye perişan ve bozuk bir yığın düşünce leşi bırakmıştır. Newton, Kepler, Leonardo da Vinci, Einstein gibi bilim tarihine yön veren ünlü bilim adamlarına baktığımız zaman onların ifadelerinde, “Allah’a tercümanlık yapıyoruz” felsefesini bulabilirsiniz. Müspet bilim, toplu iğnenin ustasız olamayacağına ikna olmazken, muazzam kâinatın ustasız var olduğunu iddia etmek bilim olabilir mi? Kanıtsız, olasılık üzerine kurulmuş bir hipotez, bilim olabilir mi? Bilim adamları Einstein, Newton gibi Allah’a tercümanlık yapmak yerine kendi nefislerine tercümanlık yaptıkları zaman gül bahçesi olan ilimi, leş bahçesine çevirirler.

Bu satırların yazarı leş kokusundan hiç haz etmez!

Birisi bana, “Ben maymunum. Gel, illaki sen de maymun ol.” diye diretirse, benim de ona, “Maymun da yaratılmış bir mahlûkattır, saygım var ısrar da etmiyorum ama insan olsan da öyle konuşsak!” deme hakkım doğmaz mı Allah aşkına?

 

Revizyon

Eylül-Ekim’e doğru Kabine’de değişiklik olacağı söylentilerini duymuşsunuzdur. Bana gelen bilgilere göre Kabine’deki revizyon daha kısa zamanda, 1-2 ay içinde gerçekleşecek. İsimler konusunda polemiğe girmek istemem ama gider denilen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin kalır, kalır denilen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay giderse kimse şaşırmasın!

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 18 Haziran 2012 Pazartesi 16:56
Teşekkür ederim Hülya kardeşim.Ve dikkat edersen ben darwinden bahsetmedim yani konuyu genele yaydım ve tespitimin doğruluğunu kanıtlayacak birçok açıklama ve çalışma içerisindedir bilim dünyası Ve Cern çalışmaları da bu tavrın en iddialı projesidir.Vew dikkat edersen dinlerden de bahsetmedim zira tanrı ile dinler farklı öğelerdir.Onlarca hatta yüzlerce din sayılabilecek iken,Tanrı tektir.Neyse bu konu çok su kaldırır bir konu ve şimdilik dünyevi işlerle ilgilenmek daha akıllıca sanırım:)
 hulya
 18 Haziran 2012 Pazartesi 10:38
Totem aramıza geri döndüğün için mutlu olduğumu ifade etmek isterim.Darwin'e sadece müslümanlar değil hıristiyan din adamlarıda karşıdır.Çünkü onların insanları uyuşturan din'i yorumlarını inandırıcı bulmamıştır.Buna karşın TANRI'yı hiç bir zaman reddedmemiştir.Darwin ALLAH'a ve Din'e "AGOSTİK" yaklaşmıştır.Bu yaklaşım bilim adamları için olmazsa olmazdır zaten.
 Misafir
 16 Haziran 2012 Cumartesi 21:13
güzel kardeşlerim darwin size maymun dememiş aslında bu kadar alınmayın okuyun öğrenin.
 TOTEM
 16 Haziran 2012 Cumartesi 08:40
Neden o psikolojiye girmiyoruz diye sorduğunda hepimiz gülmüştük zira soğuğun varlığını bize hissettiren önca unsur varken komutanımız bize aslında psikolojik olarak yenebileceğimiz bir olay olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu.bilim insanlarınında yaptığı buna benziyor Allahın varlığına inanmamız için her saniye karşımıza bir örnek çıkarken aslında var olmadığını bize kanıtlamaya çalışıyorlar.Bilim tabi ki gerçektir ve somuttur ama bilim adamları bu derece kibire kapılmadıkları sürece.
 TOTEM
 16 Haziran 2012 Cumartesi 08:32
Şimdi düşünün Örneğin telefon!Bu keşif yada televizyon uydular eğer doğada radyo dalgaları olmasa gerçekleşebilirmiydi?Suyun kaldırma kuvveti olmasa gemiler yüzebilir yada havada akımlar olmasa uçaklar uçabilirmiydi? İnsan oğlu dolayısı ile de bilim sadece doğadaki bu var olan bileşenleri nasıl kullanacağını öğrenmiş yada keşfetmiştir.Benim ilk yıllarımda komutanımız eksi 25 derecede tatbikatta iken bize üşümek psikolojiktir,üşüdüğünüzü düşünmeyin demişti bir arkadaşta peki komutanım neden yazın
 TOTEM
 16 Haziran 2012 Cumartesi 08:27
Bilim Aslında bir keşifler silsilesidir.Bilim bir şey yaratmaz yada yoktan var etmez sadece tabiatta gerçekleşen ve var olan bazı dinamikleri keşfeder.Fakat bazen bu keşifler insan oğlunun şeytani kibirini tetikler ve kendisini tanrı ile eş tutmaya hatta tanrı yoktur,Bilim vardır diyerek tanrılığa soyunmaya kadar götürür.Zira tanrıyı kabul ederlerse onların tüm keşif ve icatlarının kaynağı ve yol göstericisi olarak Tanrı adres gösterilecektir.Bilim adamları işte buna tahammül edemiyorlar-
 Misafir
 15 Haziran 2012 Cuma 12:44
iğneyi yapan bir usta var, ustayı yapan daha büyük bir usta tanrı var. onuda yapan daha büyük bir usta gerekmiyormu ? ve bu iş bu şekilde sürecek .hadi o hep vardı dedik. iğne gibi basit birşeyin kendi kendine olmasını kabullenmek , onu üreten insanı yaratanın kendi kendine varolmasını kabullenmekten daha mantıklı değilmi ? darwinizim dünyadaki bölünen ,çoğalan veya cinsiyet sahibi canlılar ve insanlık varoluşu için uymuyor kesinlikle ama belki tanrının varlığını açıklayabilir
 Misafir
 15 Haziran 2012 Cuma 01:56
Bilimin bazı alanlarda yetersiz delillerle empoze edilen bir inanç haline getirilip getirilmediği önemli bir tartışma konusudur ama sayın yazarın yazısında kesinlikle itiraz edeceğim husus, güçlü olanın güçsüz olanı yemesi gerektiğine dair ilüzyondan Darwin'i sorumlu tutmasıdır. Duyan da güçlü güçsüz mücadelesinin Darwin'den sonra ortaya çıktığını sanacak, Darwin'den önce tarihte savaş olmadığını düşünecek(!)
 Misafir
 13 Haziran 2012 Çarşamba 22:32
Insanliga yapilan en büyük haksizlik DARWIN TEORISINI mesrulastirmaktir.Darwinizim, Rus hegomanyasina ve onun degirmenine su tasimak icin uydurulmus safsatadir.Yüce Allah"Biz insani bir erkek ve disiden yarattik" buyururken hala kus beyinliler ortada dolasiyorsa YUH onlara.ATILLA bey sizede hürmetler ve sonsuz tesekk+rler.Hakikatten son 20 yila damga vuracaksiniz..
 hulya
 13 Haziran 2012 Çarşamba 14:00
Darwin zavallı bir düşüncedir.Darwin'in zavvalı düşüncesine inanıp,hiç bir yerinde delik olmayan elma'nın içindeki kurdun buraya nasıl yerleştiğini araştırma gafletinde bulunmuş en sonunda araştıra araştıra bunun taaa çiçekken konan yumurtalardan kaynaklandığını ve meyvelerin çicekken ilaçlanması gerektini bulmuşlardır.Oysa ALLAH koymuştur deyip,ALLAH'ın cenneteki elmalarında inşallah kurd yoktur diye hayallere dalıp mıyışmak gibi dahice bir yol seçebilirlerdi...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime