PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Serseri bir romantizm
Talat Atilla
YAZARLAR
7 Mayıs 2014 Çarşamba

Serseri bir romantizm

Önce, ünlü şahsiyetlerin ölmeden önce söyledikleri son sözlerden bir kaçını hatırlayalım;
Albay Rasim bey;
“Yolcu, yolunda gerek!”
Damat Salih Paşa;
“Ne olur, paçamı düzeltin!”
Benito Mussolini;
“Beni göğsümden vurun!”
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey;
“Beni Ecnebilere yaranmak için asıyorlar. Allah vatana millete zeval vermesin”
Deniz Gezmiş;
“Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler ve köylüler”
Saddam Hüseyin;
Şehadetten önce, “Erkek olun, erkek!”
Şüphesiz, en romantik idam sahnesi, Marie Antoinette’e ait.
Yanlışlıkla celladının ayağına basan Antoinette’in son sözü;
“Pardon mösyö!”
Ünlülerin bu şaşalı sözleri, haksız yere idam edilenlerin çağları aşan isyanlarına bakarak, aklımızı bloke etmemiz normal mi?
Beraberce bakalım;
İlk bakışta, idama karşı çıkanların, demokratik bir üst kültür diline sahip olduğunu düşünmemiz,  şekerin içine gizlenmiş zehir gibi aldatıcıdır.
İdama karşı çıkarak, şahsiyet yükselteceğini, sınıf atlayacağını düşünenlere, ben değil, Sokrates seslense; umurlarında olmaz.
Yazımın muhatabı, düşüncelerini gözden geçirmekten ürkmeyenlerdir.
5 yaşındaki çocuğun ırzına geçerek öldüren, bir bilezik için annesi yaşındaki kadının boğazını kesen, iktidarı için on binlerce insanı öldüren; askeri, polisi pusu kurarak vuranlara idam yakışmaz mı?
 “İdam, insanlık suçudur” sözü, insanlığın biriktirdiği tüm erdemleri ötelemek değil midir?
Menderes ya da Deniz Gezmiş üzerinden biriken mağduriyet algısını, tüm idamlık suçları aklama mekanizmasına çevirmek; vicdanın insan aklına kurduğu bir tuzaktır.
Haksız yere öldürülenlerin hukukunu; serseri bir romantizm ve şuur altına çağdaşlık kılıfı ile gizleyerek, “Bana ne öldürülenin hukukundan!” diyenlere, insanlık onurunun bir yanıtı olmayacak mı?
Ölen, ölmüştür. Kalan sağlara bakalım” yaklaşımı, Darwinizmin, “Güçlü, ayakta kalır!” yaklaşımıyla izah edilen, doğal seleksiyon tezi değil midir?
O tez ki;
400 milyon fosille yalanlanmış, 1 tane dahi kanıtı olmayan, masal olarak bile edebi değeri olmayan, insan aklına meydan okuyan bir maymunluk değil mi?
Son sözlerim;
İdam, insanlık hakkıdır!
İdam, “Sen yoksan, ben buradayım!” demektir.

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 8 Mayıs 2014 Perşembe 16:00
Hülya hanım, siz anlamını dahi ne olduğunu bilmediğiniz bir örgütü savunan birisiniz. Ve madem iddanız var korkmayın isim verin kimseyi savunma veya aklama gibi bir derdim yok. Sözünüzün arkasında durun tezinize sahip çıkın birine iftara atmak çok kolay bilmediğiniz tanımadığınız kişiler hakkında suçlama yapmayın. Madem yapıyorsunuz kanıt ve deliliniz ne? Rümüz ise derdiniz rumuzum gerçekçi. Buysa derdiniz rumuzda edindim, evet sözünüzün arkasında durun , kim bu şahıs?
 hulya
 8 Mayıs 2014 Perşembe 14:11
13:15 Benden isim filan bekleme vermiyeceğim, üzerinden yıllar geçmiş mağdur aile'ye ulaşma imkanı yok ve burada rumuz bile kullanmayan sizin aklamalarınızla ikna olacağım öylemi?
 hulya
 8 Mayıs 2014 Perşembe 14:03
13:15 İsmini bile bilmediğiniz tecavüzden sabıkalı birini aklama peşindesiniz neden? Hani idam istiyordunuz?
 Misafir
 8 Mayıs 2014 Perşembe 13:15
Ben size sadece isim verin diyorum hulya isim. Isim verin lütfen,sizin kastettiğiniz kişi kim ve unutmayın çamur at izi kalsın diye bir söz vardır. Evet vereceğiniz ismi bekliyorum kim bu şahıs?
 hulya
 8 Mayıs 2014 Perşembe 12:22
18:32 Tahmin ettiğiniz kişi var demek ki...Yani herkes biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyor.Davranmakla kalmıyor böyle bir olay hiç olmamış gibi yaşamına devam ediyor.İşte duyarsızlık dediğim şey budur.
 Misafir
 7 Mayıs 2014 Çarşamba 18:32
12 yaşındaki bir erkek çoçuğuna tecavüzden sabıkalı olan , tv programı yapan kim hulya hanım? Eğer tahmin ettiğim kişi ise açıklamasını yapacağım isin verirmisiniz kim bu hulya hanım?
 hulya
 7 Mayıs 2014 Çarşamba 16:53
Toplumsal olarak duyarlı olsaydık 12 yaşındaki erkek çocuğuna tecavüzden sabıkalı birine tv.lerde program yaptırmaz, devletin hem de hukukçu bakanları ile el ele fotoğraf çektirmezdik.Narsistler idam seyretmeyide sever.Boş edebiyat yapan sizlersiniz..
 Misafir
 7 Mayıs 2014 Çarşamba 16:41
Hülya hanım bırakın boş edebiyatı. Böyle insanlar için idam tam onlar için biçilmiş kaftan. idam ederek bu insanlardan kurtulmak mümkün tabiki. aileninde suçu elbet vardır fakat bu 5 yaşındaki bir kız çoçuğuna tecavüz etme hakkını vermez bu insanlık dışı bir olay.
 hulya
 7 Mayıs 2014 Çarşamba 13:53
Bir çocuk aç yatıyorsa bundan sadece anne ve babası sorumlu değildir.Aslında toplumsal olarak hepimiz sorumluyuzdur. 5 yaşındaki masum çocuğu planlı ve hazırlıklı şekilde gitmek suretiyle yakarak öldüren öldüren cani o noktaya gelene kadar mutlaka ailesi ve yakınları tarafından içinde yaşadığı fırtına fark edilmesi gerekirdi.Topsumsal duyarsızlıktan ötürü suçluyuz.İdam son çare olmalı..
 hulya
 7 Mayıs 2014 Çarşamba 12:39
Bence idam ederek bu tehlikeden kurtulmak imkansız.İlk önce idamlara karar veren kişilerin Narsist Kişilik bozuklluğu olup olmadığı tıbben tespit edilmelidir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime