PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türkiye’yi Bu Medya ve Aydınlar Bölecek!
Talat Atilla
YAZARLAR
22 Şubat 2011 Salı

Türkiye’yi Bu Medya ve Aydınlar Bölecek!

Bu tabirlerden hoşlanmasam da; yandaş ve yoldaş tüm medyanın en kirli dönemlerini yaşadığımız çok açık.

Tam bir rezalet.

Tarih, bu yılları tahmin ettiğimizden daha kirli yazacak.

Bir taraftan hakkında hüküm olmadığı halde, “Suçlu” muamelesi yapılanlar, diğer yandan, önemli belgeleri görmezden gelerek, “Benim gibi düşünüyorsa sütten çıkmış ak kaşık” gibi çarpık bir düşünceyi destekleyenler.

Gazeteciliği ideolojilerine hapsedenler bu mesleğe ihanet ediyorlar.

Bu satırların yazarı da farkında olmadan bu hataya düşmüşse, aynı kapsamdadır.

Bu yaşıma kadar böyle pespayelik, böyle sefillik görmedim, görmediğim gibi basın tarihinde de rastlamadım.

En ufak bir itirazı ergenekonla yaftalamak hastalığından hemen kurtulmalıyız.

Kafasını çıkarana, “Ahanda Ergenekoncu burada” demek, Ergenekon'la ilgili gerçeklerin gölgelenmesine de neden olur.

Kimin Ergenekoncu, kimin masum olduğunu yargıdan önce medyanın söylemesi kadar mesleki bir ucubelik olamaz.

O zaman mahkemeleri kapatalım, bazı gazetelerin yayın yönetmenleri ve yazarları mahkeme başkanları olarak atayalım gitsin.

Bir diğer ucube ise;

Katiyen Ergenekon yoktur, bulunan tüm belgeler, bilgiler yalandır” gibi anlaşılması zor militan yaklaşımdır.

Kendimden örnek vereyim;

Odatv’ye yapılan baskının basın hürriyetini zedelememesi gerektiğini yazdığım bir önceki yazıma, değerli bir avukat mail göndermiş.

Şöyle yazmış;

Şok oldum. Siz nasıl, ‘Ergenekonla ilgili kuvvetli bulgular var’ dersiniz…

Değerli avukat bu sözlerle de yetinmemiş;

Sizin sitenizi Emin Çölaşan’dan duymuştum, bir daha da okumayacağım. Lordlar Kamarası kitabınızı aldım ama okumadan bir başkasına hediye edeceğim…

Buyur buradan yak!

Koskoca bir aydının yaklaşımına bakar mısınız?

Benim ne düşünmem gerektiğini söylemekle kalmıyor, bir de bana yaptırım uygulayacağını söylüyor.

Ben de o beyefendiye desem ki;

Ergenekonla ilgili mahkeme hüküm vermeden kesin bir söz söylemek hiç kimsenin haddi değildir. Bir yazar olarak ortaya konulan belgeleri, tanıkların konuşmasına bakarak, ‘orada bir problem var’ kanaatimi yazıyorum. Peki siz; ‘Asla böyle bir şey yok’ gibi kesin bir hükme nasıl varıyorsunuz?

Bu sözüm içinde benim de bulunduğum herkese;

Bu militanlık Türkiye’yi böler…

Yüz kere yazdım;

Yine yazıyorum;

Ergenekonun mahkeme süreçlerinde çok ciddi hatalar var.

Tutukluluk süresinin bu kadar uzun olmasının yanında kaçmayacağı belli olan insanların tutuklanması yanlıştır.

Toplum vicdanında şüphe bırakmayacak adil yargılanma süreci çok hızlı bir şekilde yapılmalı.

Şu soru sorulabilir;

İyi de kardeşim, mahkemeler tarafsız değil!

Buna ihtimal bile vermek istemiyorum. Zaten böyle bir şey varsa, Türkiye tamamen bitmiş demektir.

 

 

Hayret!

Şamil Tayyar eski bir arkadaşımdır. Kendisini eleştirdiğim yazılar nedeniyle bir süredir de küsüz. Tayyar, Ülke TV’de yayınladığı bir mektup nedeniyle özellikle gazeteciler tarafından, “Hadi bakalım, kaynağını açıkla” gibi gülünç bir nedenle sıkıştırılıyor.

Haber kaynaklarının verdikleri belgeler gazetecilerin şerefine emanet edilir.

Gazetecinin en şerefsizi haber kaynağını deşifre edendir. (Bilinçli yanıltma ve o belge/bilgiden kazanç sağlama ihtimallerinin dışında)

Gazetecilerin en sadık olması gereken ilkesi, “Haber kaynağını satmamak” olduğuna göre, bazı gazetecilerin Tayyar’a, “Sat…Sat…Sat…” korosu utanç verici.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 8 Mart 2011 Salı 13:29
Sn ATİLLA,bu yorumu uzun uzun sorgulayınız lütfen.İngilterede 14 Eylül 2010 da, Daily Telegrph ta yayına konulan,hemen ardından İsrailde Heerazt gazetesinde yayıma konulan "25 Milyon dolar" ÇAMURU ile,Sn Baykala geçmişte kurulan TUZAK ve bugünlerde KARANLIK Odanın kurmaya çalıştığı TUZAK akrabadır,hatta ÖZ KARDEŞTİR....
 Misafir
 5 Mart 2011 Cumartesi 14:30
oniki eylül olayların dakigizemin ağca olayları lle ergenekonu ilave edin sizce + ergenekon çıkar uluslar arası ticari menfaatlar çıkar
 Misafir
 4 Mart 2011 Cuma 16:47
Sn.Atilla sanmayın ki sıra size gelmeyecek!!!!Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.Bugün sizin için günlerden pazar olabilir ama rehavete kapılmayın.Pazartesi çok şeylere gebedir.Pazartesiyi beklersen sen de yanarsın.
 Misafir
 4 Mart 2011 Cuma 08:24
Bunda sorumsuz yazarların bilip bilmeden her haberin üzerine atlayan ve vatanseverlerin Silivri'de zulüm görmesine göz yuman aydın geçinen insanların payı çok büyük ,bunları destekleyen biri olarak şikayet etme hakkınız yok
 Misafir
 3 Mart 2011 Perşembe 13:20
Sn Atilla bey,"Bölücü Medya" mensupları nihayet toplanıyor.Kaleminize sağlık.
 Misafir
 2 Mart 2011 Çarşamba 12:45
Türkiye´nin bölünme diye bir kaygisi Silivri toplama kampindan sonra kalmamistir.Atilla Bey sunni gündem olusturmayin lütfen. Cakma olmiyan bir Vatan sevdalisi
 Misafir
 1 Mart 2011 Salı 21:12
Sn Atilla,1 Mart 2011 deki Cenaze ortaya koymuşturki,Bu Ülkeyi,ne kendini "aydın" zanneden paranoyaklar,nede gazetecilik yaptığını zanneden eski "Pravda artığı" HUNÇAK uzantısı yapılar BÖLEMİYECEKTİR.Bölmeyede güçleri yetmeyecektir.Bu Millet dış etkilere karşı,1915 ile 1923 arasında olduğu gibi,Gazi Mustafa Kemal ile,Saidi Nursiyi aynı safta buluşturur.Karabekir ile İnönüyü aynı cephede buluşturur.Sonrasında kendi iç müsabaka yarışmalarına devam ederler.Baykal ile Erdoğanı buluşturması gibi.H.T.
 OWLEYE
 28 Şubat 2011 Pazartesi 17:22
Gazeteciliğin bir ikesi olarak sunduğunuz durum şayet bir davanın seyrini etkileyebilecek bir belgenin ilanı ise burada kanun un sınırlarına girilmiştir demektir..Sorun hukukun sınırlarının rüzgardan etkilenmesidir bu ülkede..Kimileri de uçurtma gibi ipi biryere bağlı süzülmekte rüzgarın yönlendirmesiyle....
 Misafir
 28 Şubat 2011 Pazartesi 11:57
Şamil Tayyar,jöleli gibi yandaş diplamasına; sahiptir.Ben gazeteciyim demesi için incir çekirdeğini doldurmaz mektupları kendisine (ona göre belge)nereden verildiğini anlatsın..Dürüst olsun..Başka yönde belgeleri, başka bir gazeteci sallasa çoktan kodesi boylamıştı..Savcılık sorusturması,ertesi günü gazetenin birinde tam sayfa nasıl yayınlanır..Bu gazetecilik değildir..Bu tamamen halk kandırılmasına çanak tutmaktır..Bu tip gazetecileri! kınıyorum
 Misafir
 27 Şubat 2011 Pazar 20:39
şaşıyorum size sn atilla bu kadar önem verip birde cevap veriyorsunuz bu aklı evellere okudugunu anlamıyorsa sorun sizde degilki... kendi fikrini söyleyip başkasının fikrine ipotek koyma hakkını nasıl kendinde görür normal bir kafa...sizi yakından takib ediyorum yıllardır isabetli öngörüleriniz var yalan haberinizi görmedik bu ana kadar güvenerek okuyoruz bu bizim için çok önemli... gerçekler herkes için önemli olmalı...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime