PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gül ve Demirel'den Doktor Aylin Hanım için Açıklama Var!
Talat Atilla
YAZARLAR
6 Aralık 2012 Perşembe

Gül ve Demirel'den Doktor Aylin Hanım için Açıklama Var!

Geçen hafta Demirel’in özel doktoru Aylin Cesur hakkında yazdığım, “Einstein haklı çıktı… Aynı anda iki yerde olmak mümkün!” başlıklı yazıma hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hem de eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den açıklama geldi. Gül, son derece kibar ve net ifadelerle yazımı doğrulayıp, kanuni prosedürü hatırlatırken, Demirel, tuhaf ve saldırgan bir üslupla yanıt vermeyi tercih etti.

“Üslubu beyan, aynıyla insan” der, büyüklerimiz. Güzel söz… Önce, Cumhurbaşkanı Gül ve eski Cumhurbaşkanı Demirel’in açıklamalarına yer verelim, daha sonra da ben yanıt vereyim.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklaması

 

Sayın Talat Atilla

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, Cumhurbaşkanlığı yapmış olanlar için, ayrıldıklarında hizmetlerinin yürütülebilmesi amacıyla bir büro sağlanması ve yeteri kadar personelin görevlendirilmesi öngörülmektedir.

Söz konusu yazıda adı geçen kişi, başdanışman kadrosunda bulunmakla birlikte, anılan düzenlemeye dayanılarak 9 uncu Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in yanında görevlendirildiğinden, tam zamanlı olarak orada görev yapmaktadır. Adı geçenin, buna ek olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında veya Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nde bir görevi bulunmamaktadır.

Saygılarımızla.

 

 

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in açıklaması

 

Gazetenizin 6. Sayfasında, “Einstein haklı… Aynı anda iki yerde olmak mümkün!” yazısında yanılgı mevcuttur. Yanılgı, bilgisizlikten doğmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı, “Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği teşkilatı hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre yürütülmektedir. Bu kararnamenin 20. Maddesinin başlığı: “Cumhurbaşkanlığı yapmış olanlara verilecek hizmetler” şeklindedir. Bu maddede geçen hizmetlerden birisi de; personel görevlendirmesidir. Bu uygulama, benden önce de, benim Cumhurbaşkanlığım sürecinde de benden sonra da ve tüm eski Cumhurbaşkanları için uygulana gelmiştir. Görevlendirilen Personel, maaşlarını Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’nden almakta ve görevlendirildiği yerde, Cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine bildirilen sürede, saatte ve şartlarda çalışmaktadır.

Görülüyor ki, iddia edildiği gibi, “aynı anda iki yerde olmak mümkün” iddiası yersizdir. Sayın Dr. Aylin Cesur, 16 seneden beri, Cumhurbaşkanlığı Personeli olup, Cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine verilen Başdanışmanlık Unvanı’nı, 9. Cumhurbaşkanı Bürosu’nda da taşımaktadır.

 

Bu da benim yanıtım;

 

Her iki açıklamadaki farklılıkları gördünüz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, nezaket ve özgüvenle, yazıya yanıt verirken, Eski Cumhurbaşkanı Demirel, beni, “Bilgisizlikle” suçluyor. Evet, ben Demirel gibi her şeyi bilen biri değilim ama sözünü ettiği görevlendirmeyi biliyorum.

Aylin Cesur’un 16 yıllık Cumhurbaşkanlığı personeli olduğunu yazan Demirel, Cumhurbaşkanı Gül’e rica ederek, Aylin hanımı Başdanışman yaptırdığını açıklamasına eklememiş nedense?

Köşk’ten maaşını alan Aylin hanımın Güniz Sokak’ın hangi imkanlarından istifade edip/etmediğini eklememiş nedense?

Tercihini bana saldırı olarak kullanmış. Daha da ötesi, siyasi hayatının neredeyse tümünde ironi yapan Demirel’e, ‘ironi’ artık yabancı bir kelime anlaşılan.

Demek ki Demirel, eski Demirel değil! Eski deyince, aklımıza nedense hep Demirel geliyor. Gerçi, eski olduğunu unutturmak için tarihte ilk kez Cumhurbaşkanlığı makamını bile numaralandırarak, kendisine “9. Cumhurbaşkanı” dedirtti. Bu yolla zamana meydan okumaya çalışıyor ya. Neyse…

Ben, düşene hiç vurmadım. Şayet öyle olsaydı, Süleyman Demirel’e, “Siyasete sağdan başladın, soldan bitirdin. ‘Nurlu Süleyman’ lakabıyla Nurcuları, “Çoban Sülü” lakabıyla da, sağ seçmeni niye kandırdın, diye sorardım.  

Şu da var tabi; Demirel’in tahammülsüzlüğü yeni değil.

Hakkında çıkan bir yazı nedeniyle usta gazeteci Rahmi Turan’ı 25 gün hapis yatıracak kadar da kalem kıran bir yapısı vardır eski Cumhurbaşkanı’nın.

Neyse… Girmeyeceğim bu konulara. Allah uzun ömürler versin…

Bu arada Aylin Cesur’u takdir etmeden geçemeyeceğim. Savaş halinde bile açıklama yapmayan iki Cumhurbaşkanı’na, söz konusu kendisi olunca açıklama yaptırdı ya, helal olsun. Kesinlikle ironi ya da şaka yapmıyorum.

Saygılar Aylin Hanım.

Kabul ediyorum, mühimsiniz…

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 9 Aralık 2012 Pazar 21:35
En son zamanlarda okudugum en güzel köse yazisi.Yarasi olanlarin yarasinin her zaman pansuman yapilacagina dair kanun maddesi yok bazen de ilacla tedavi yapmak iyi gelir.
 Misafir
 8 Aralık 2012 Cumartesi 13:47
"Habertürk’ün dün manşetinden duyurduğu Mali Polis ile Masak’ın European Tabacco şirketini ‘yurtdışı ticaretle terör örgütüne kaynak sağlamak’ suçlamasıyla mallarına el koyması olayı üzerine Doğan Holding, aynı çatı şirket kuruluşları arasında bulunan FULL Akaryakıt’ın satın alma sürecini askıya aldı." Full ve European Tobacco kimin firmasıdır ? Hangi siyasetçiyle akrabalık ilişkisi vardır ? Sen bunu yazabiliyor musun ona bak. Yazamıyorsan burada bol bol Demirel dedikodusu yap.
 Misafir
 8 Aralık 2012 Cumartesi 09:56
Aylin kim neymiş bilsek iyi olur. Demirelin her şeyine o karışıyor diyenler haklı galiba.Rabbim bana bazı güçler ve hisler vermiştir.İçimdeki his onun felç geçirip yukarı bakarken kimlerin ahını aldığını sürekli muhakeme etme imkanı verecek diyor.Listeleri hazırlarken masonlarmı,solcularmı veya üst düzey bürokrat atanırken niye hep sol formattakiler atandı kimse anlayamadı.Anayasa mahkemesine atadıkları 4'üde sağ cenahla kavgalı deniyor bunu izah etsin.Yaptmsa ben yaptım ne diyen adam.Oğuz GÜLER
 Misafir
 8 Aralık 2012 Cumartesi 01:20
Aylin Hanim nerelidir Kimin kizidir bunu arastirsaniz daha detayli bigilere ulasirsiniz sanirim
 Misafir
 7 Aralık 2012 Cuma 15:53
Talat Bey; Yazınızı takıntılı buldum, düşene vurmadım parantezi ile vurmuşsunuz. Hani kavgada ayırmak için araya girip bir tarafın elini tutarak diğerinin vurmasını kolaylaştırmak gibi bir şey olmuş. Saygılarımla
 Misafir
 7 Aralık 2012 Cuma 15:03
Sadece Rahmi Turan demeyelim eksik olur. Rahmetli Behiç Kılıç'da Demirel'e yayın yoluyla hakaretden ceza almış velakin ikinci kez seçilme ümidiyle kendisine karşı işlenen basın suçlarını affetmişti. Buna rağmen rahmetli bu suçtan dolayı ömrünün son deminde bir Ankara ziyaretinde kaldığı otelde göz altına alınmış, Easat Karakolunda sabahlatılıp oradan da Ankara Emniyetinde nezarethaneye koyulmuştu.Dönemin içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın araya girmesiyle ancak salıverilmişti. Tahir Erdem
 Misafir
 7 Aralık 2012 Cuma 14:00
Bu gibi görevlendirmeler hep yapılmıştır.Buradan tutturup şahsi takıntılar yüzünden Demirel e laf sokuluyorsa şimdikilere ne yapılması gerekir hayal edemiyorum..
 Misafir
 7 Aralık 2012 Cuma 12:43
Aylin hanım çok yaşa. Alkışlar size... Bravo Talat Atilla, gerçekten.
 Misafir
 7 Aralık 2012 Cuma 11:51
genç nesil demirelli dönemleri hatırlamaz.ismet paşa,ecevit, ve diğer siyasi hasımlarına yaptığı hakaretleri,siyaseti gergin tutma konusundaki çabaları,yolsuzluklaürı bu günkinden farksızdı.
 hulya
 7 Aralık 2012 Cuma 10:09
Siyaset mesleğide böyle bir şey demekki:)) İstikbalimiz kimlerin elinde diye insan düşünmeden edemiyor tabi...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime