PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kabataş görüntüleri henüz yayınlanmadı!
Talat Atilla
YAZARLAR
16 Şubat 2014 Pazar

Kabataş görüntüleri henüz yayınlanmadı!

Gezi Parkı olayları sırasında, Kabataş'ta başörtülü bir kadının, bir grup gösterici tarafından saldırı ve tacize uğradığı iddia edilmişti.

Kanal D'nin ortaya çıkardığı görüntülerden sonra başta Balçiçek Pamir ve İsmet Berkan, "Kandırıldık" mealinde sözler söyledi.

Son sözümü baştan söyleyeyim;

Şayet böyle bir olay vuku bulmamış, uydurulmuş ise, bu olayı seslendirerek, hükümet dâhil geniş bir kitleyi yanıltanlardan hukuk yoluyla hesap sorulmalıdır.

Sosyolojik olarak bu tür olayların şakası yoktur.

Şayet böyle bir olay vuku bulmuş, devlet içinde bazı unsurlar, bir kısım yayın organlarını kullanarak, gerçeği karartıyorsa, bunlardan da hesap sorulmalıdır.

Yani; gerçekse de durum vahim, yalansa da!

Gerçekse, alçakça bir cinnet hali!

Yalansa, paranoyak bir utanç vesikası!

Beni hiç yanıltmayan haber kaynağıma göre hadise gerçek.

Kanal D'nin ele geçirdiği görüntüler, olayın sonu değil, başlangıcı!

İddialara göre olay anının görüntüleri bir şekilde ortaya çıkacak ve görüntüleri ekranlarda buzlanmadan yayınlamak mümkün değil!

Umarım, Balçiçek Pamir ve İsmet Berkan bir kez daha özür dilemek zorunda kalmazlar!

 

 

Kılıçdaroğlu kuşatmayı yarabilir mi?

 

Bilirsiniz; siyaset, reel eylemlere sıcak baktığı kadar semboller ve imaj üzerinden de tanımlanan bir olgudur.

Yerleşik algılarla oynamak, kazanılmış bir imaj yerine, konjonktürel imajların,  liderlere katkı yerine zararı olduğunu düşünüyorum. 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gandi lakabını çok az lidere nasip olacak kadar hızlı kazandı. Kendisine mesafeli yaklaşanlar bile, Kılıçdaroğlu’nun munis ama iradeli haline sempatiyle yaklaştılar.

Geçen hafta, Kemal Beye atfen, “Gandi’yi öldürme” yazıma,  Kılıçdaroğlu’ndan tesadüfi ya da bilinçli olarak eylemli bir yanıt geldi.

CHP lideri, grup toplantısında, sözünü kesen bir CHP’liye, kürsüye yumruk vurarak, “Atın bunu dışarı!” dedi.

Siyaset tercihinin giderek sertleşen bir ivme izleyeceği anlaşılıyor.

Yazıma, “Ama Başbakan da çok sert!” itirazını yapanlara, “Doğru ama sert siyaset Erdoğan’ın üzerinde eğreti durmadığı gibi Başbakan'ın siyaset anlayışı en başından bu yana hep aynı. Oysa Kılıçdaroğlu naif başladı, sert gidiyor.” yanıtını verebilirim.

SSK Genel Müdürlüğü'nden bu yana tanıdığım CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, öz itibari ile iyi bir insandır. Eleştirilerime rağmen küsmez, arayıp hal hatır sormayı bilir.

Bu yüzden yazdıklarımın iyi niyetli olduğundan şüphesi yoktur diye düşünüyorum.

CHP içinde, Kemal beyi ısrarla provoke etmek isteyen bir yapının varlığını görüyorum.

Bu yapı, önce Kılıçdaroğlu’nu siyaseten büyüten ‘Gandi’ imajını bitirdi, daha sonra, Kılıçdaroğlu’nu siyaseten kuşatan Mustafa Sarıgül ve Aziz Kocaoğlu’na yol açtı.

İyi insanları uzaklaştırıp, kötü insanlara yaklaşmak; kendisine, CHP’ye ve Türkiye’ye kaybettirecektir. Kötü insanları uzaklaştırmak kolay değildir ama iyi insanları kaybetmekten daha maliyetlidir.

Kötü insanlar makamınızdan, iyi insanlar kalbinizden dolayı kıymet verir!

 

 

Ağzından çıkanı, kulakları duymuyor!

 

Cumhuriyeti kuran, Cumhuriyet Halk Partisi; seçim repliği, “Ne Atatürk, ne Türk bayrağı, ne de türban.” olan, Sema Pektaş’ı, İzmir’in en kilit ilçesi Konak’a başkan adayı yaptı.

Bu fotoğrafı, savrulmadan ziyade; fikir, eksen ve inanç yırtılması olarak görüyorum.

CHP Konak adayı Pektaş’ın, Cumhuriyeti ve aday olduğu partiyi kuran Atatürk’ü ve Türk bayrağını dışladığını kendi beyanı ile biliyoruz.

Pektaş, bu inanılmaz sözleri aday olduktan sonra değil, adaylığı ilan edilmeden önce söylediğine göre parti iradesinin bu sözlerinden rahatsız olmayacağından emindi.

Pektaş’ın adaylığı ile “Ne Atatürk, ne Türk bayrağı, ne başörtüsü.” sloganından, parti iradesinin rahatsız olmadığı, aksine onay verdiği ortaya çıktı ama Atatürk&bayrak sevdalısı İzmir seçmeninin tavrı henüz test edilmedi.

CHP seçmeninin Pektaş’tan, “Türk bayrağının yerine hangi bayrağı, Atatürk’ün yerine hangi lideri koyduğunuzu açıklayın.” sorusuna yanıt almadan oyunu vereceğini sanmıyorum.

Pektaş ayrıca, şimdiye kadar başörtüsüne en ılımlı yaklaşan sol lider Kılıçdaroğlu’nun bu noktadaki demokrat bakış açısını da çöp kutusuna atıyor.

CHP, varlık nedenlerine sırt dönerek kazanacağını umduğu yeni bir seçime daha giriyor.

Bu perspektifle; ana muhalefetin, lokal başarı çıtasına hapis olmaktan kurtulması çok zor.

 

 

*Bu Yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 18 Şubat 2014 Salı 22:27
Talat bey demiş ki: "Beni hiç yanıltmayan haber kaynağıma göre hadise gerçek. Kanal D'nin ele geçirdiği görüntüler, olayın sonu değil, başlangıcı!İddialara göre olay anının görüntüleri bir şekilde ortaya çıkacak ve görüntüleri ekranlarda buzlanmadan yayınlamak mümkün değil!" Bu gün soruşturma savcısı kesinlikle "olay asıl bu yayınlanan kayıttan sonra başlıyor" gibi bir açıklama yapmadığını söyledi. Yani Savcılıkta başka kanıt yok, o kaynağı da tıpkı Tayyip gibi yüksekten uçmuş Talat beyin:))
 Misafir
 18 Şubat 2014 Salı 16:22
Öyle bir saldırının kaydı olacak da 8 aydır bekletilip yayınlanmayacak! Bu masala kargalar güler! Hasan Cemal bu gün çok güzel bir benzetme yaparak o malum kadın için "Akp nin Fadime Şahin'i" demiş:))
 hulya
 17 Şubat 2014 Pazartesi 16:52
14:39 hakikaten görüntülerde kadın kocasıyla ayrılıyor.Buzlu filmi çekenler bu detayı unuttu sanırım:)) Neyse, vizyona girmeden birileri uyarsın senaristlerini bizden söylemesi..
 Misafir
 17 Şubat 2014 Pazartesi 16:50
yani Kabataş gibi bir yerde gündüz vakti belden yukarısı çıplak,deri eldivenli,ellerinde zincir olan onlarca erkek yanında çocuğu olan bir kadını dövdü ve cinsel organlarını sürterek üstüne işedi öylemi?..ayrıca sizi yanıltmayan haber kaynağınıza söyleyin camideki içki görüntülerini de yayınlasınlar 8 ay oldu neredeyse Başbakan bu cuma yayınlayacağım diyeli!..
 Misafir
 17 Şubat 2014 Pazartesi 14:39
sormak lazim kanal d nin gösterdiği Kabataş göruntulerınde bayan kocasıyla ayrılıyor.olay bundan sonra başladıysa kocaya ne oldu oda darp edilmişmi niye ortada yok.yoksa gezerken karısını çocuğunu bir yerlere tark edip gezme huyumu var.olaya dahil olmamiş neden !
 Misafir
 17 Şubat 2014 Pazartesi 12:34
Hülya hanım 11:02; hiç değilse Türk Time artık yayın politikasına pek uygun düşmeyen o sloganı, dürüst davranıp da kaldırmış. Peki, İktidarın elinde oyuncak haline geldiği halde, hala utanmadan ve sıkılmadan "gücü özgürlüğünde" sloganını atmayı(!) sürdürmekte olan yandaş HABERTÜRK TV ye ne demeli?
 hulya
 17 Şubat 2014 Pazartesi 11:58
Bir avukat "Ne laiklik ne bağımsızlık ne de din" diyebilir.Çünkü Laiklik ve Bağımsızlık Devletin, Din ise vicdanların misyonudur.
 hulya
 17 Şubat 2014 Pazartesi 11:24
Sema Pektaş şunumu demek istiyor acaba:"Ne laiklik ne bağımsızlık ne de din" Hayatın amacı karın tokluğuna bir yerlerde yaşamatır.
 hulya
 17 Şubat 2014 Pazartesi 11:18
Günlerdir Perkins'in "faiz lobisi vardır" vs. gibi sözlerini yayınladınız.Aynı adamın gezi olayları hakkında ne dediğinide yayınlamlıydınız.Gezi olayları için şunları söyledi:"Tüm dünyada halklar, ülkeleri yöneten iktidarların dev şirketlerin kontrolünden çıkmasını istiyor.Gezi'yi de bu çerçevede değerlendirebiliriz" dedi.
 hulya
 17 Şubat 2014 Pazartesi 11:11
Anadolu insanı, ailesinden kopartılıp, özel amaçlar için yetiştirilip,eğitilmediyse sırf başörtülü diye bebekli bir kadına SALDIRMAZ! Sn.Atilla haber kaynağınız her haberi doğru verdi diye kendi kanaatinizi kullanmadan haber yapılmaz.Burada dikkatimi çeken şudur: Yeni bir kaset piyasaya sürülecek ve bu kaset saldırılar iğrenç bahanesi ile buzlatılıp neyin ne olduğu anlaşılmadan "saldırıya uğradım"diyen tarafı destekleyenlerin elleri güçlendirilecektir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime