PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Başbakan çok rahat!
Talat Atilla
YAZARLAR
31 Aralık 2012 Pazartesi

Başbakan çok rahat!

Erdoğan, 3-4 gün önce TRT 1’deki, ‘Enine Boyuna’ programında, “cemaatle aranızda problem var mı?” sorusuna, “Bunlara gülüyorum.” yanıtını verdi.
Açık konuşalım; Ankara’da dinleme olayının bir parçasında cemaatin olduğu dedikodusu çok yaygın. Daha doğrusu, birilerine göre cemaat olağan şüpheli. Fakat Erdoğan’ın, “Aman ha, Cemaatle aramızda problem olduğuna kimse inanmasın.” sözleri, cemaati olağan şüpheli olmaktan çıkardığı gibi, masadaki seçeneklerin içinde en zayıf ihtimal olarak bırakıyor.
Aksi olsaydı, Erdoğan, ”cemaatle aranız nasıl.” sorusuna izin vermez, ya da, “Bu sorunun anlamı yok.” gibi muğlak bir cevapla geçiştirmesi muhtemeldi.
Öyle ya; yarın böcek olayında, cemaatin parmağı olduğu ispat edilse, birileri Başbakan’a, “Hani cemaatle aranızda problem yoktu?” sorusunu yöneltse, Erdoğan’ın yanıt vermesi zorlaşabilir.
Tamam da, Türkiye Cumhuriyeti’nin en muktedir Başbakan’ını kim dinledi?
Başbakan’ın sözlerini karine yaparak cemaati elersek, geriye ‘Derin Devlet’ seçeneği kalıyor!
İyi de, derin devleti temsil ettiği iddia edilen unsurların büyük bölümü içeride değil mi?
Bu soruya da, “Başbakan derin devleti tam bitiremedim, dedi ya!” yanıtı verilebilir.
Son soru, “Peki, bu böcek olayı yeni operasyonları tetikler mi?
Bu soru için de, “Başbakan yeni operasyonların yerini yapıyor.” diyenlerle, “Başbakan’ın buna ihtiyacı yok, zaten muktedir.” diyenlerin farklı tezleri var.
Dikkat edin lütfen; Her mantıklı sorunun, mantıklı bir de yanıtı var.
Demek ki, bu dinleme olayının fail ya da faillerini ararken mantık tek çözüm yolu değil. Hatta, mantık çözümün önünde engel gibi duruyor!
 
Başbakan çok rahat!
 
Başbakan Erdoğan’ın, “Sizi en yakınınızla dinlerler.” açıklamasından, fail ya da failleri bildiği, en azından robot resimler konusunda fikri olduğu anlaşılıyor.
Başbakan,  dinlenildiğini öğrenen bir insana göre oldukça rahat görünüyor. Bizim gibi sıradan insanlar bile telefonumuzdan bir cızırtı duyduğumuzda geriliyoruz. O, devletin tüm sırlarını bilen bir Başbakan. Gerilimi had saf olması gerekirken gayet rahat.
Şöyle düşünün; hükümet politikaları, örtülü ödenek kararları, iç/dış düşmanlarla ilgili verdiğiniz yüzlerce hayati kararların, sizi sevmeyen unsurların elinde olduğunu bilmek, insanı fena halde gerer.
Başbakan rol yapamayan bir kişiliğe sahip. Telaşlı olsaydı, bunu anlardık. Aksine, rahatlamış görünüyor.
Başbakan, sanki kendisini dinleyen odakları ve şayet kayıt altına alındıysa, o kayıtları etkisizleştirmiş gibi.
 
Namazda protokol var!
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ankara Kocatepe Camii’nde Cuma namazı kılacağı zaman olağan üstü güvenlik tedbirleri alınıyor. Camii her taraftan polis ablukasına alındığı gibi, içeri giren herkesin üstü tek tek özenle aranıyor. Resmi ve sivil polisler kuş uçurtmuyor. Namaz kılacak kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet başkanı olunca, güvenlik için vatandaşın konforundan bir parça taviz vermesi anlaşılır bir durum. Ancak…
Bu güvenlik uygulamaların yanında öyle bir önlem alınıyor ki, insanın içine sindirmesi mümkün değil.
Kocatepe Camii’nin iç giriş ana kapısında duble güvenlik önlemi alan polisler, tanımadıkları kişilere, “Arka taraftan lütfen.” diyerek içeri almıyorlar ama Milletvekili, ya da tanınmış bir medya figürü görürlerse, “Buyurun lütfen.” diyerek yol açıyorlar.
Yani, Gül’ün geleceği zamanlarda Kocatepe Camii’nin 1 numaralı iç ana giriş kapısı devlet başkanına tahsis ediliyor. Gül’ün koruma müdürü Osman Cangal’ı tanırım. Sempatik ve görevinde titizdir. Bu abartının gözünden kaçtığını düşünüyorum. Yok, bu durumdan haberi var ve umursamıyorsa, insan ayırmak camii kapısına kadar dayandıysa, namazda protokol devam edecekse, sınıf farkı burada da gözetilecekse, yazıya söze gerek yok, batsın bu dünya.
 
Hedef Fidan mı?
 
Başbakan’ın, “Çalışma ofisimde böcek bulundu.” açıklamasının arka planı konusunda sayısız teori üretildi ama bana en mantıklı geleni gazeteci Ergün Diler’in, “Asıl hedef MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dı” yazısı oldu. Bu yaklaşımı gerçeğe en yakın teorilerden birisi olarak görüyorum ama sürecin farklı dinamiklerle yürüdüğünü düşünüyorum. Fidan, göreve gelir gelmez İsrail hükümeti tarafından açık hedef gösterilen bir bürokrat. Ayrıca MİT’i, iç/dış tehdit olarak iki çalışma gurubuna ayırmasının da yabancı istihbarat servislerinin hoşuna gitmediğini düşünüyorum. İsrail’in, Türkiye içindeki unsurlarla beraber hareket ederek Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışması mümkün görünüyor. İsrail’in hedefe koyduğu bir bürokrata sahip çıkmak Türkiye’nin çıkarınadır.
 
Gazi’ye bravo
 
 
Gazi Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünün 2 hafta önceki kitle iletişim ders konusu, “Medyada olumlu ve olumsuz sunumlar”dı. Konuşma, duraklama, vurgu, yabancı kelimeleri sıklıkla kullanma konusunda öğrencilere ders veren Gazi Üniversitesi hocaları, olumsuz örnek olarak Mehmet Ali Birand’ı, olumlu örnek olarak da Uğur Dündar’ı gösterdiler. Gazi Üniversitesi’nin dilimizi temiz kullanma noktasındaki çalışmalarını tebrik ediyorum. Bakalım bu bilimsel tezin Birand’ı normalleştirmeye katkısı olacak mı?
 
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 6 Ocak 2013 Pazar 19:23
Ben Böcek olayına girmeyeceğim bu konuda onlarca komplo teorisi üretilebilir.Cami konusuna gelince güvenlik söz konusu olunca sıkıntı oluyor diğer şekli nasıl olmalı? Sonuçları ve tehlikeleri ne olabilir o ayrı konu.Hakan Fidan konusuna gelince,Mit in artık dış istihbarat çalışmalarına da başlama planı ve Fidanın bu konudaki çalışmaları öncelikle İsrail ve bazı devletleri ürkütmüş ve bu yüzdende içteki tüm destekçilerini bu konu ve fidanın üzerine yönlendirmiştir.Bu tespit bence yazının özü.
 Misafir
 3 Ocak 2013 Perşembe 21:42
SAygıdeğr Talat Bey camideki olaya bakışınızı anlıyorum ama burada olof Palme gibi bisikletle gezilmez kaldı ki onu da bizden bir fanatik kurşunladı.Bizde meczup çok herhalde bir de böyle bakmak lazım.Kurt dumanlı havayı sever.
 Misafir
 3 Ocak 2013 Perşembe 21:37
Talat Bey size sitemim bir konuda konuşmaya korkuyorum demiştiniz.Black roomlarda oyun oynayanlara hukuk oynayın seyredelim mi desin.Asıl hırka-i şerif sokak ismi diye eldivenlerini giyenlerden korkmak lazım.SAYGIyla
 Misafir
 2 Ocak 2013 Çarşamba 21:56
TALAT bey aşağıdaki konu da önemli:"27 Mayıs 1960’tan beri yapıldığı gibi bu defa da meselenin üzeri örtülecekti. Hâlbuki Genelkurmay Başkanlığı dönemini istifa ile kapatan Işık Koşaner Paşa’nın itirafı ibret vericiydi: “Hukuk dışına çıktık, bunu yol yaptık ve hep böyle gideceğini sandık…” Genelkurmay şeması, Ergenekon dostlarının kimyasını acayip bozdu."
 hulya
 2 Ocak 2013 Çarşamba 09:29
Her şey olacağına varacak.Şubat'taki böceği o gün millete söyleme demişler,aralık'ta ise millete söyle demişler hepsi bu.Böcekle dinlemeye çalışanlarda pek bir demode teknik kullanmışlar.Bu çağda,uydular aracılığı ile ses tınısı tanımlandıktan sonra nereye giderse gitsin konuştuğu her şeyin depolanmadığı ne malum? Böcek koyanlar herhalde aile dedikodusu yapmak için koymuşlar.
 Misafir
 1 Ocak 2013 Salı 23:20
Başbakan hep gülüyor zaten.Milletin anası ağladıkça o milleti aşağılarcasına hep gülüyor.Son gülen iyi güler...Namazda protokol olmaz mı!?.İmamın arkası en kıymetli yerdir.cenazelerde cenaze sahiplerini kovalarlar en öne onlar geçer.Siyasi ticarette en makbul olan DİN ticaretidir.Allahı var bunlar bu işi iyi biliyorlar...
 OWLEYE
 1 Ocak 2013 Salı 21:54
Uzun müddet şeytan kırbaçları dediğim elektrik teli, tel. kablosu, fiber iletken ve radyoaktivitenin dışında kaldığımdan mütevellit gündemi yeni öğrenmekteyim..türk siyasetinin ve evrensel siyasi etik değerlerin, batmakta olan ufak bir salda ağırlıktan kurtulma adına yandaşını, yoldaşını kardeşini ve bacısını denizin dibine itmekten imtina etmeyeceği bir yeni yıla girmekte olduğumuzu söylemek hiç de kehanet sayılmaz....
 OWLEYE
 1 Ocak 2013 Salı 21:41
Yaptığım bazı astrolojik çalışmalar ve ebced hesabının z raporlarına göre bu yıl dünyada liderlerin en çetrefilli dönemlerini geçireceği yönündedir.., Diğer yandan ölüm anksiyetesini de anlayışla karşılamak lazım.., Vebal , kul hakkı ve bedduaların levhi mahfuz da değişikliğe neden olabileceğine dair endişe halini destekleyen şeytan vesveseleri olağandır...Evde bulunan ve ezmeye çabaladığımız eklembacaklıların şerridir belki de bu yeni nesil böcekler, demeyi bilmelidir olgun bir insan....
 Misafir
 1 Ocak 2013 Salı 14:13
"Öyle ya; yarın böcek olayında, cemaatin parmağı olduğu ispat edilse, birileri Başbakan’a, “Hani cemaatle aranızda problem yoktu?” sorusunu yöneltse, Erdoğan’ın yanıt vermesi zorlaşabilir." ilahi talat bey,pkk ile görüştüğümüzü söyleyen alçaktır namussuzdur diyip,sonradan görüşmeler devlet adına yapılıyor diyen benmiydim.
 Misafir
 1 Ocak 2013 Salı 13:36
bu da laf mı yani . tanınmaayan kişiler alınsa ve cumhurbaşkanına bir suikast girişimi olsa , bu ne tedbirsilik ,bu ne laçkalık, diye söylemdiğinizi bırakmazsınız. cumhurbaşkanı ile aynı safta , aynı camide namaz kılmak insanı kurtarmaz. git başka camide kıl namazını . sende rahat et , polisler de rahat etsin.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime