PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Zayıf kaldı!
Talat Atilla
YAZARLAR
24 Aralık 2012 Pazartesi

Zayıf kaldı!

Türkiye’nin ilk keşif yerli uydusu Göktürk-2’nin uzaya fırlatıldığı törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davet edilmemesi çok önemli. 
Başbakanlık, “biz düzenlemedik” derken, Sanayi Bakanlığı, “TÜBİTAK ve TAİ’yi” işaret etti. TÜBİTAK/TAİ, öyle mırın-kırın konuştular ki, ne dediklerini kimse anlamadı.
Gül, müstehzi bir tebessümle, “Kol yine kırıldı, bari yen içinde kalsın.” mealinde, “Bir yanlışlık oldu sanırım.” dedi.
Sonunda Başbakan Erdoğan, her zamanki rahat konuşmasıyla, NTV/Star yayınında, “Gül’ü, TÜBİTAK çağırmadı.” dedi.
İyi de, Türkiye’nin çok önemli bir milli aktivitesine, Türkiye Cumhurbaşkanı’nı kimin çağırmadığı faili meçhul kalacak, ya da faili belli ise yaptırımı olmayacak bir konu mudur?
Bürokratik oligarşi, yoksa bu mu? Buysa, tam suçüstü hali!
TÜBİTAK Başkanı görevinden uzaklaştırılmalı.
Uzaklaştırılmalı ki, bu olayda hükümetin parmak izleri olduğuna dair şüphe derinleşmesin.
Devletin zirvesinde basına yansıyan 7-8 kritik konuda fikir ayrılığı olduğu biliniyor. Yansımayanları daha da fazla olabilir.
Cumhurbaşkanı-Başbakan çekişmesini besleyen unsurların ortadan kaldırılması siyaset üstü bir konudur.
Dünya’ya bu fotoğrafın verilmesinin güç algımızı zayıflatacağı aşikar.
Güç Başbakan’da olduğuna göre, bu sürecin geleceğini de Erdoğan belirleyecek.
 
Zayıf kaldı!
Başbakan Tayyip Erdoğan 4 gün önce, NTV/Star Canlı yayınında Mehmet BarlasNermin Yurteri ve Nazlı Öztarhan’ın sorularını yanıtladı. Star Haber sunucusu Nazlı Öztarhan sevimli ve iyi bir sunucu ama gazetecilik performansı açısından Barlas ve Yurteri’nin çok gerisinde kaldı. Hatta bir ara Başbakan, “Nazlı bir şey diyecek” sözleriyle Öztarhan’a alan açmaya bile çalıştı. Barlas ve Yurteri,  Öztarhan’a, gazeteciliğin biraz da cevaplardan soru çıkarmak olduğunu göstermiş oldu. Daha doğrusu, Öztarhan’ın zayıflığı, Barlas ve Yurteri’yi olduğundan daha iyi gösterdi. Bu zamana kadar dikkatimden kaçmış;  Nermin Yurteri iyi soru soran bir gazeteciymiş. (Muhteşem Yüzyıl sorusunu es geçmek dışında!)
 
Fetvaya soyundu!
Geçen hafta, “Ah, bu istismar!” başlıklı yazımda, Sevda Demirel ve Yaşar Alptekin’e, “Kıldığınızı iddia ettiğiniz namazı, televizyon televizyon dolaşarak reklam malzemesi yapmayın.” diyerek, istismardan uzak durmalarını önermiştim. Görünüyor ki, Yaşar Alptekin yazdıklarımdan samimiyetle istifade ederken, Sevda Demirel’de ters eti yapmış.  Kanal 7 ekranında bana yönelik, “Sana ne namazımdan?” sözleriyle, iftira ve kurnazlıkta zirve yaptı.  Beni, kıldığı namaza karşıymış gibi göstermeye çalışarak buz gibi bir iftira attı. Haşa, namaza karşı çıkmayı bırakın, bir insanın samimiyetle dini vecibelerini yaparken önüne çıkan engellere karşı çıkarım. Demirel, dün de bir kanalda fetva vererek, “Kur’an’da örtünmek yok!” demiş. Bence, durmasın, “Alo, Sevda fetva veriyor!” hattı da açsın!
Hadi, sana istismar dibine kadar serbest!
Hınzır, yakışıyor da!
 
 
Hava da paralı olsun!
 
Koç/Ülker ittifakı İstanbul köprülerinin yeni sahibi oldu. Hayırlı olsun ama kafam karışık.
AK Parti ilk kurulduğunda Başbakan Erdoğan’ı töhmet altında bırakan Koç değil miydi?
Medya yazmadı ama baba Koç’un tekne ile mecburi dünya turuna çıkmasının sebebi, Erdoğan’ın, “gözümün önünden kaybolsun.” şeklinde haber göndermesi değil miydi?
Zinhar, hep küs kalsınlar demiyorum ama kaşla göz arasında ne zaman barışmışlar, tüm medya gibi ben de kaçırmışım. Neyse... Bunlardan daha önemli mevzuumuz var.
Bu millete üzerinden geçtiği köprüyü, okuduğu okulu, izlediği maçı, gezeceği müzeyi bile parayla gezdirmek ayıp olmuyor mu? Yakında, havayı da parayla alabiliriz!
 
Yassak!
Aldığım bilgilere göre Milliyet’in başına geçen Derya Sazak, gazete yazarlarına ilginç bir yasak getirdi. Yazarlara mail atan Sazak, “İzin almadan televizyonlarda program yapmanız ya da katılmanız sözleşmenize aykırıdır. Televizyona çıktığınızda ise yayın politikasına aykırı konuşamazsınız” demiş.  Sazak’ın bu yasağı, Milliyet yazarları tarafından sansür olarak algılandı. Yazarlara göre, yayın politikası muğlak bir tanımlama ve yazarlar yayın politikasının dışında görüşü olan insanlardır. Bence de haklılar…
 
Bir ekmek!
Merkezi Türkçe, İngilizce ve Arapça yayın yapan, www.suriyeicinbirekmek.com kampanyasına başta Anadolu Ajansı olmak üzere bir çok kuruluş destek veriyor.
Bu insani kampanyaya İnternet Medya Federasyonu (İMF) olarak biz de destek veriyoruz.
 
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 26 Aralık 2012 Çarşamba 15:45
Bu sitede sayfalar doğrusu yaz istersen doğruları dile getir yada somut bilgiler ve göz önünde ceyeran eden açık olayları örnek göster beş kuruşluk değeri olmaz adam sana söyleyecek birşey bulamaz ama eksileri basar.Öte yandan sadece makarna kömür,gemicik yalaka yandaş de artılara boğarlar şimdi bu zihniyetteki ve algısı kapalı fanatik insanlara söz söyleyincede hakaret ediyor oluyorum.
 TOTEM
 25 Aralık 2012 Salı 19:54
Vermekten öte bir sonuca varmıyor.Ben buradan söylüyorum Türkiyede derhal ayakları yere basan samimi vizyon sahibi ve halkı ile barışık bir muhalefet oluşmaz ise Başbakan Demokrasinin şifresi olan kuvvetler ayrılığı dengesini de yok sayabilir.Eğer Akp ye karşıysan ve Gerçek demokratsan derhal peşine takıldığın insanları ve kendi tavrını bir gözden geçir zira bu tavrın ile Akp değirmenine su taşıyorsun.Ben Mutlak güçten hep rahatsız olmuş ve kaderimi birilerinin insafına bırakmaktan korkmuşumdur.
 TOTEM
 25 Aralık 2012 Salı 19:51
Gerçekten sıkıştırıp sorgulayacakları zayıf karınlarına hiç dokunmayıp en güçlü olduğu konularda üzerine gitmiyorlar.Bazen bir komplo teorisi aklıma gelmiyor değil,Acaba muhalefet özellikle Akp ve Erdoğanı dahada güçlendirmek için mi böyle davranıyorlar diyorum.Chp nin ve muhaliflerin Akp ve Erdoğana sağladıkları popüleriteyi Akp hiçbir icraati ile başaramaz bence.Mesela Bu teoriye göre Levent Kırca Akp Ajanı İstanbul barosu da,CHP Tekirdağ il başkanı da zira yaptıkları Akp sempatisine katkı-
 TOTEM
 25 Aralık 2012 Salı 19:48
İçgüdülerim bana da samimi değil diyor ama onun samimiyeti yada içten pazarlıklı olma ihtimali beni zerre ilgilendirmiyor.Sevda Demirel in Titri ne ki ben onun hakkında yorumda bulunayım.Ama bildiğim birşey var ki;Oda her ülkede,her devrin adamlığına alışık insanlar topluluğu vardır onlar dün İzmir marşı söyler bugün Namaz kılar yarın ne yapacaklarını Allah bilir:)Köprü ihalesi mevzusu ise bence en derin konuşulması gereken mevzu.Ben muhalefeti sürekli işte bu yüzden eleştiriyorum İktidarı-
 TOTEM
 25 Aralık 2012 Salı 19:45
Ben yazdığınız birçok konuda sizinle hem fikirim sayın Atilla!Aslında bu söylem benim muhalif ruhuma ters ama doğrusu bu:) Bürokratik oligarşi her zaman kraldan çok kralcı olmuş ve her daim ülkemde bürokrasi yağcılık ve yalakalıkla eş hüküm sürmüştür.Başbakanın sohbet toplantısını bende çok al gülüm ver gülüm buldum açıkçası yatak sorular ve göstermelik bir gazetecilik tavrı vardı bana samimi gelmedi.Sevda Demirel olayını yada başka kişilerle ilgili kişisel değerlendirmeleri doğru bulmuyorum-
 Misafir
 25 Aralık 2012 Salı 13:30
AKP ve yandaşlara serbest ama muhaliflere yasak olan nedir? "Din ile ilgili konularda kişileri sorgulamak". Vatandaşı KAZIKLAMAK, kendine dünyalık sağlamak amacıyla her türlü sahtekarlığı DİN adına yapmak serbest ama bunu yapanları sorgulamak YASSAHHH. "Niyet okuyuculuk" oluyormuş, apaçık sahtekarlığı yüzlerine vurmak.
 Misafir
 25 Aralık 2012 Salı 12:53
Nedense kişilerin din duygusu sorgulanır oldu buna hakkımız yok.Niyet okuyuculuk doğru değil kimin samimi olduğu olmadığı bizi ilgilendirmez.Kırklar meclisini duymuşsunuzdur.Bir kişi vefat nedeniyle ayrılınca meclis toplanır ve kırkıncı kişiyi merakla beklerler.Kırkıncı kişi ise o gün meclise hırsızlık niyetiyle giren kişidir.Biz ise hala niyet sorgulamasındayız ve samimi diyoruz.Yani banane sanane.. Kişi başkasını değil kendini sorgulamalı...
 Misafir
 25 Aralık 2012 Salı 11:48
Butlan kıyas kıyas değildir.Yani Barlas ile Öztarhan'ın gazeteciliklerini kıyaslamak olsa olsa butlan kıyasa örnek olur.
 FRONTAL
 25 Aralık 2012 Salı 10:25
Talat bey, yazınızı zevkle ve beğenerek okudum, ve çok sempatik buldum:) özellikle Sevda hanıma yönelik yazınızı çok sempatik buldum ve gülerek okudum.Bu ülkede, kimin eli kimin cebinde belli değil. ALLAH sonumuzu hayr etsin diğer yazılara yapılacak en kısa ve net yorumum bu. Saygılar
 Misafir
 25 Aralık 2012 Salı 06:43
chp BİR TESPİT YAPTI , BUGÜNKÜ taşıt sayısıyla 25 yılda köprü ve otoyolların edeceği gelir en az 15 milyar dolar ,nüfus ve taşıt artışınıda dikkate alırsak 20-25 milyar dolar.....AKP 5,7 MİLYAR DOLARA SATTI ,TÜRKİYENİN DİĞER 246 kuruluşunuda işte böyle sattı...BORÇ DESEN 80 YILIN TOPLAMINDAN daha fazlasını 10 yılda yaptılar ,TÜRKİYEYİ 1 DERİ 1 KEMİĞE ÇEVİRDİLER....DEV KURULUŞLARI SATTILAR ,saçma sapan önlemlerle ,GÜYA KOBİ destek kredileriylede CARİ AÇIĞI KAPATACAKLARINI SANIYORLAR,çoğu batıo
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime